Sorulmamış sorular vardır. Cevabını bildiğin sorular. Korktuğun, duymaktan kaçtığın, duymadıkça yok saydığın cevapların soruları bunlar.
Sohbet arasına giren eslerde akıldan geçen, sonra gülümseme halinde başka bir konuya geçerken düşündüğün sorular.
Zamanın durmasını istediğin, tutkulu sevişmelere gölge düşürmek istemediğin anlarda diline düşen sorular.
Bazen cümlenin sonuna eklenecekmiş gibi gelir, ya da bazen söylediğin cümlenin satır altındaki düşüncelere eklenir. Dilinin ucuna gelir gider. Sonra zaman değişir ayrılık vaktidir, başka sefere ertelenir.
Kim bilir hangi mevsim, hangi şehir. Duygudan uzak ama paylaştıkça bıçak sırtı haline gelen düşleri durdurmaya çalışarak beklenir.
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.