HiKaYeLeRiM PErDE 1 Şiiri - Aykut Karaman

Aykut Karaman
3

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

HiKaYeLeRiM PErDE 1

Karartılar var... Sislerin arasında, uzakta... Birbirlerinden ayıramıyorum aslında. Bir hareketlilik, planlanan bir şey. Hiç durmuyorlar... İnce bir siluleti aralarında belirliyorum. Kendime hedef seçer gibi. Eğer onu izlemeyi başarabilirsem, ufak ufak farkları ayırmam ve hepsini takip etmem belki mümkün olabilir. Bu tıpkı, karanlıkta, hiçbir şey göremezken yaşadığınız panik gibi. Önce ne olduğunu tanımlayamadığınız bir parça görünür olur. Ortamın karanlığından daha koyu bir ton. Sanki bir sihir gibi o farklı ton şekillenmeye başlar. Karanlığın içinde daha karanlık olanı görebiliyor olmak gariptir başlarda. Ama ilk şaşkınlıktan çıkıp düşünmeye başladığınızda aslında daha koyunun olmadığını anlarsınız. Koyu yoktur, açık vardır. Koyunun görünmesinin sebebi açıktır. Tıpkı şu anda hareketlerini sonsuz bir dikkatle takip ettiğim ince karartının görünebiliyor olmasını sağlayan sis perdesi gibi... Hiç sonlanmayacak bir oyunu izler gibiyim. Alkış yok, uğultu yok. İfadesiz bakan bir sürü göz ve düzenli alınıp verilen nefesler... Zaman zaman kulağı rahatsız eden bir hırıltı, kurumuş boğazların, zorlanan beden kölelerinin ifadesi. Acaba benim gibi düşünmekteler mi? Onlar da, kendilerine bir hedef seçtiler mi? Gittikçe anlamsızlaşan bu hareketliliği izlerken, olan biteni anlamak için bir çaba gösteriyorlar mı? .. Mesela sen; iki yanımdaki, buğulanmış gözlerin sahibi, senin hedefin kim? .. Beni duyduğuna dair bir belirti göstermedi. Ve sanırım ben de ona bir şey sorduğuma dair bir belirti göstermedim. Boynumu o yöne çeviremedim. Yerimden kalkıp yanına gitmiş olmalıydım ama yapmadım. Sesim çıkmış olmalıydı ama dudaklarım kıpırdamadı. Sol yandan on üçüncü kişi benim. Diz çökmüş durumdayım. Ellerimi dizlerimin hemen üstüne yerleştirmişim. Başım dik ve karşıya bakıyor. Ağzım kapalı, nefes alış verişim düzenli ve gözlerim... Buğulu. Sisin içindeki ince siluletin hareketlerini izliyorum... Biraz önce ortadan kaybolmuştu. Belki de ben kaybetmiştim. Ne kadar kolay; yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunda başkasını suçlayıveriyoruz. Tepki basit, düşünce sığ... “O Yaptı...” Ben izliyordum ama bir anda ortadan kayboldu. Sen de gördün değil mi? Nasıl da hızlıydı... Derinlere kaçtı ve yok oldu. Yoksa ben kaybetmezdim değil mi? Eğer o kadar hızlı olmasaydı asla kaybetmezdim... Yerinden kalktı, uzaklardaki, diğerlerinden ayıramadığım –ya da bir farkını göremediğim- diğer siluletin yanına gitti. Ona bir şeyler söyledi ve geri geldi. Diğeri pek bir tepki vermedi. Cevabı basitti, iletti. İnce karartı yerine döndü... Ne kadar zaman geçtiğimi bilmiyorum... Uzun? Kısa? Fikrim yok. Acıyı hissediyorum zaman zaman bedenimde. Kızgınlığı tadıyorum beynimin en derinlerinde. Nefret ediyorum o zaman sisten ve içindeki karartılardan. Ama bir keresi farklıydı. Yedi sıra arkamdaydı. Yerinden yavaşça kalktı. Sakin adımlarla yaklaştı. Sıcak nefesini ensemde hissettim.Sesi kulaklarımda çınladı. Dokunuşu yumuşaktı, bir parçamdı, tenine karışmıştım. Beni aldı, geriye götürdü, yedi sıra arkaya... Gözleri buğulu, nefes alışverişi düzenliydi... Ve ben de on üçüncü sıradayım aslında. İnce siluleti yine buldum... Yalnız değil. Bu sıralar hiç yalnız kalmıyor zaten. Mutlaka yanında diğer karartılar oluyor. Acaba benim ince siluletim ünlü bir kişi mi? .. Kibirle seviniyorum. Tabi ki ünlü; o benim siluletim... Hem bu benim açımdan da güzel bir şey. Karartım hiç yalnız kalmıyor ve ben onu her seferinde diğer karartılardan ayırabiliyorum. Demek ki, başlangıçtaki düşüncem doğruydu. Kısa bir süre sonra tüm karartıların farkını anlayabileceğim. Ve böylece tüm hareketi takip etmem mümkün olabilecek. O zaman sisin içindeki siluletlerin planlarını çözeceğim...
Omzumda bir ağırlık hissettim. Bir el. Hafifçe sarsıyor beni. Bir dost uyarısı hissi uyandırıyor bende. Sanki beni anlıyor gibi. Ne düşündüğümü biliyor ve o da sisin içinde bir hedefin peşinde. Kim olduğuna bakmak istiyorum. Beni yalnızlığımdan kurtaran bu dost kim, görmek istiyorum. Oysa arkamı dönebilsem anlayacağım ki, kimse yok. Herkes diz çökmüş ve bir an bile hareket etmeden perdeye bakmakta. Bilinçli veya bilinçsiz. Anlıyor veya anlamıyor. Ama bakıyor. Nefes alış verişleri düzenli. Zaman zaman hırıltılar... Ben on üçüncü sıradayım, gözlerim donuk, omzumda bir kızarıklık var. Acımıyor.
İnce silulet olduğu yere çökmüş... Başını iki elinin arasına almış; Üzgün gibi, belki de pişman.. Ya da suçlu. Ağlıyor gibi hayal ediyorum onu. Süregelen, takip etmekte zorlandığım hareketliliğin içinde kaybolmuş ve yorgun. Ne yapacağın bilemez bir halde. Anlam veremiyor. Bir başka karartı geliyor onun yanına. Diğer karartılardan farkı yok gözümde. İnce değil. Kalın da değil. Ayrılacak hiç bir özelliğini bulamıyorum diğerlerinden. Sadece benim hedefimin yanında duran herhangi bir başka karartı o.

Aykut Karaman
Kayıt Tarihi : 31.12.2005 17:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Feride Ömür
    Feride Ömür

    Sevgili Aykut
    Hikayellerin gerçek anlamda güzel büyük bir beğeniyle okudum Bende sana antolojiye hoşgeldin diyor ve başarılarının daim olmasını diliyorum sevgilerimle

    Cevap Yaz
  • Emrah Çetinkaya
    Emrah Çetinkaya

    Omzumda bir ağırlık hissettim. Bir el. Hafifçe sarsıyor beni. Bir dost uyarısı hissi uyandırıyor bende. Sanki beni anlıyor gibi. Ne düşündüğümü biliyor ve o da sisin içinde bir hedefin peşinde. Kim olduğuna bakmak istiyorum. Beni yalnızlığımdan kurtaran bu dost kim, görmek istiyorum. Oysa arkamı dönebilsem anlayacağım ki, kimse yok. Herkes diz çökmüş ve bir an bile hareket etmeden perdeye bakmakta. Bilinçli veya bilinçsiz. Anlıyor veya anlamıyor. Ama bakıyor. Nefes alış verişleri düzenli. Zaman zaman hırıltılar... Ben on üçüncü sıradayım, gözlerim donuk, omzumda bir kızarıklık var.

    Değerli dost,Işıl ışıl yürek....Görüyorum yüreğinde parlayanları....Bazı hikayeler anlatılırken yaşanıyormuş...ya okurken...sis dolu bir hikayeden yansıyan bir siluet...düşünüyorum gizem dolu sır dolu düşünüyorum yalnızlık dolu...Karartıların içinde beliren siluetler...iyide sıra 13 gözümden kaçmadı ben bilirim ki normalde uğursuzluk getirir derler 13 oysa bir çok ünkü yazarın hikayesinde 13 uğurdur....ya bu karanlığın içinden doğacak 13 işte şimdik onu düşünüyorum acaba diyorum 13 evet 13...bu karanlık ve yalnız hikayeden doğacakmıdır....
    Hikayelerinin devamını diliyor geçte olsa biraz sana hoşgeldin diyorum....
    İyi bir dosttanda öte bir kalemsin....Şair yüreğime yazar yüreğinden yansıyan çok şey olacaktır...
    Bizler her daim insanlardan birşeyler öğreniriz...
    kalem bu kadar kaliteli olunca öğrenecekte çok şey vardır....
    Başarılar dilerim değerli dost....başarılar dilerim....
    çok bekletme yeni hikayeler için....

    Cevap Yaz
  • Ayşe
    Ayşe

    SAYIN Aykut Karaman Bey . hikayenizi okudum çok etkileyici olmasıyla beraber okadarda sürükleyiciki ben bu güzel hikayelerin devamı için size tum kalbimle basarılar diliyorum umarım basarınız daim olur oguzel kaleminizden düşen bu etkin hikayelerinizin sabırsızlıkla beklıyorum . IŞIL AKIN

    Cevap Yaz
  • Berrin Civgin
    Berrin Civgin




    *********Öncelikle Antolojiye hoşgeldiniz !!! Güzel paylaşımlar dileğiyle ..Hikayenizi okurken Resmen yaşadım sanki farklı bir boyutta yaşam tarzı ve kurgu hissettim ...Kaleminize sağlık diyor Hikayelirinizin devamını Bekliyoruz....2006 Yılının ilk yorumu size umarım devamı gelir ...

    *******Sevgilerimle.....

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

Aykut Karaman