Hikâye = Sidre-tül Münteha
20 Eylül Pazartesi günü sabah erken kalkıp Eskişehir’e gidecek motorlu tirene yetişmek için koşarken bir kahvehaneden “Isparta’ya gece uçak düştü” haberleri okunuyordu. Durup dinleyemezdim. Bugün akşam Eskişehir İktisadi Ticari İlimler Akademisinde imtihanım vardı. Geç kalamazdım. Isparta’dan hareket eden 07:40 motorlu treni, 14:00 civarında Eskişehir’de oluyordu. Eskişehir’deki on beş günlük eylül imtihan sürecimi tamamladıktan sonra Isparta’ya döndüğümde, uçağın düştüğü Karatepe çıkmayı düşünüyordum. Çocukluktan itibaren Isparta’nın etrafındaki dağları beraber gezdiğimiz Mustafa Ali Kovada Hidro Elektrik santralinde çalışıyordu. Onunla hafta içi telefonla görüşürken, tatile çıkacağını, tatilde Isparta’da olacağını söyleyince, hemen kara tepeye çıkma düşüncemden söz ettim. Verdiği “iyi olur, hem eski günleri anarız” cevabı beni sevindirmişti. İşte bugün Pazar, Mustafa Ali ile bir araya gelip kara tepeye çıkacağız.
Mustafa Ali kuru yağız, tek gözü bebekken kör olmuş, arkadaşlığı ile her zaman dikkat çeken biriydi. Çok fazla konuşmazdı. Birlikte bulunduğumuz ortamlarda en çok ben konuşurdum. Birlikte gezmeyi severdik. Onunla aramızda çok önemli farklar vardı. Okumayı fazla sevmezdi. Bense hemen her gün kitap okurdum. Her türden kitap okumak benim için önemliydi. Pek siyasetle ilgilenmezdi. Ben siyasetin içindeydim. Toplumsal, fikri, siyasi, ideolojik hareketler içine katılmazdı. Ben toplumsal, fikri, siyasi, ideolojik hareketlerle içli dışlıydım. Birlikte olduğumuz zamanlar genelde susardı. Konuşmalara katılmazdı. Ancak her zaman benim görüşlerimi desteklediğini bilirim.
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
saygıyla
namık cem
Kaleminize, emeğinize sağlık sayın Mehmet Çoban...
Oraya düşen uçak göklerdeki özgürlüğüne
en güzel son verilecek yerin, yine yüksekler
olmasını arzu etmiş olmalı ki yükseklere önem
veren meraklılar ile paylaşmak istemiş..
Sonu kadar okudum ama merak ettiğim şey
uçaktan arda kalan bir iki parça buldular mı
diye düşünmedim değil ama, orası meçhul kaldı..
Neyse, gerçekten çok güzel olmuş, yalnız bir-iki
yerde klevye hatası olmuş, meselâ 'Karatape'ye'
denilmesi gereken bir kelime bir de sonda,
DÜŞÜNCELERİMİZİN ESKİSİ GİBİ OLMADIĞINI
veya DÜŞÜNCELERİMİZDE ESKİSİ GİBİ OLMADIĞI-MIZI biliyorduk denseymiş daha iyi olurmuş.. Gerçi pek
anlamam ya..
Ama ÜSTADIM; Sözler adlı kitabın otuz birinci sözünü
okuyunuz Mi'racı ve sıdret-ül müntehayı da bu ara halledi-
verin.. Kayanın üzerinde namazınız beni etkiledi burnum
sızladı.. SELAM EDERİM..
Uzun soluklu ,bir nehir akış içinde çok başarılı öykülemeler...
Ayırdındalığın keşfedilişinde 'çoğula' yönelik sözcülük oldukça başarılı.
Olayın yönü ve sınırları çok başarılı saptanmış.Disiplinini koruyarak sonlanan sağlam bir yazınsal.
Kutluyorum Dost.
Erdemle.
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta