Hıdrellez ve Diriliş Şiiri - Önder Gül

Önder Gül
15

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Hıdrellez ve Diriliş

KURTULUŞ REÇETESİ VEYA HIDRELLEZ BAYRAMI

Çiçeğin dalından koparılması gibi, gün geçtikçe kendi öz benliğimizden, kendi öz kültürümüzden koparılmışız. Koparıldığımızdan dolayı birilerinin ellerinde kalmaya mahkûm olmuşuz. Koparılmışız diyorum ama kopartılmak veya kopmak için azda gayret sarf etmemişiz. Daha sonraları da koparıldık diye feveran etmemiş ve boynumuzu büküp hangi vazoya koyarlarsa orada usulce ölümü beklemeye koyulmuşuz.

Bir bitki her türlü soğuğa rağmen kendi öz benliğini yitirmiyor ve baharın ısı ve ışığı ile toprağın derinliklerinde olsa da filiz verip ben buradayım diyebiliyor. Atalarımız yıllar boyu bu filiz vermeyi, bir diriliş ve toplanma günü telakki edip belirlenen mekânlarda toplanmayı ihmal etmemişlerdir. İnsanlar “Hıdırlık” diye bilinen ve günümüzde mesire yerleri olarak adlandırılan mekânlarda toplanırlarmış. Belirlenen günlerde hep birlikte güzel bir ziyafet hazırlayıp yaptıktan sonra dinin kutsallıkları vasıta kılınarak bir yıl boyu sağlık, sıhhat için dua ve niyazlarda bulunurlarmış. Daha sonra toplumun büyükleri söz alır toplumun huzurlu ve sağlıklı bir şekilde hayat sürmesi için görüş beyan edermiş. Herkes görüşünü beyan ettikten sonra çıkan istişareden toplumu ayakta tutacak kurallar konurmuş. Yaşlısı, çocuğu, fakiri, yetimi, öksüzü vb. gibi toplumu oluşturan bireyler için ne gibi koruyucu ve kollayıcı önlemler alınacağı kararlaştırılır, mutlu bir toplum olma yolunda adımlar atılırmış. Hatta bu hıdrellez günlerinde genç kızların kimlerle evleneceği dahi kararlaştırılırmış. Böylece bu bayram günleri, herkese bayram niteliği taşırmış. Flört olarak nitelendirdiğimiz, aile kurmadan yuvayı yıkacak tüm etmenler de böylece ortadan bu şekilde kaldırılırmış.

Yıllarca devam eden bu kültür ve geleneğimiz, insanlar arasında birlik, bütünlüğü sağladığı için olsa gerek bir şekilde unutturulmak istenmiştir. Bunu yapanlar teknolojiyi de kullanarak insanları çağdaşlaştırma adı altında canavarlıklarını gizleyerek toplumu yok eden katiller ve caniler yetiştirmeye devam etmektedirler.

Çok değil, sadece on-on beş yıl önce kendini sevdirmek için gülücükler saçan çocuklarımızı toplum olarak sahip çıkmadığımızdan canavarların ellerine düşerek, sevimli olan o yüzler artık topluma silah doğrultan, canlar alan, yuvalar yıkan ve anneler ağlatan katiller olmuşlardır. Sevmeye doyamadığımız bu simalar, birilerinin zehir saçan elleri olup toplumu zehirlemeye itilmişlerdir. Allah aşkına on-on beş yıl önceleri gülücük atan bu yüzlerin şimdi barut kokması onların mı yoksa bizlerin mi suçudur? Bu kişilerin on-on beş yıl önceki fotoğraflarını bulup baktığınızda her zaman olduğu gibi yine hep birilerini suçlayarak kendinizi aklama yolunu mu tercih edeceksiniz?

Yine sizlere söyleyeceğim çok değil, sadece on yıl önceleri yüzlerinin güzelliğine doyamadığımız, saçlarını okşamaya kıyamadığımız, bakışlarındaki mutluluğu anlatamadığımız kız çocuklarımızın yine onlara sahip çıkamama, onlara kol kanat olamama neticesinde birileri tarafından özgürlük şemsiyesi adı altında, şimdilerde kişiliğini, dişiliğine, dişiliğini de bedenine kadar indirgeyerek birer lolita olduklarını gördüğümüzde, yine onları suçlayacak ve günah keçilerine günahlarınızı atarak kendi günahlarınızdan kurtulabilecek miyiz?

Allah’ınız aşkına, peygamberlerinizden aldığınız öğütler hatırına, tarihimize mal olmuş büyüklerinizden öğrendiklerinizin hakkına, imanınızın ereği vicdanınıza sorun bakalım, toplumumuzun bu hale gelmesinde, hep başkalarımı suçludur? Vicdanlarınız kendinizi gönül rahatlığı ile aklıyorsa sözüm yok size..

Ama azıcık bir vicdanınız varsa oturup kendi kuytu köşelerinizde ağlayacağınıza öğrendiklerinizin hakkı için baharda yeşeren tüm bitkiler gibi her şeye inat filiz sürün. Onların gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olun. Bunları olun ki her şeyin yaratıcısı da sizlerin eli, ayağı ve gözü olup, tutup sizi düştüğünüz yerden kaldırsın. Hakkı koyduğu yerlere sizleri de koysun. Dönüp ister şanlı tarihinize, ister kutsal öğretilerinize bakın bunlar ulaşılması zor şeyler değil..

Toplumu ayakta tutan tüm gelenek ve kültürel etkinlikler hiçbir din tarafından tamamen reddedilmemiştir. Hıdrellez kutlamaları da ne Hıristiyanlık, ne de Müslümanlık tarafından yasaklanmamış ve günah olarak addedilmemiştir. Sadece dinin temel ilkeleriyle bağdaşmayan noktaları ıslah edilerek bu geleneklerin devam etmesine olanak sağlanmıştır. Çünkü dinler topluma mal olmuş gelenekler inanç değerleri ile çatışmadığı sürece hep olumlu olarak görmüşlerdir. Hıdrellez kutlamaları da toplumsal birlik ve beraberliği sağlaması hasebiyle tüm dinlere (ister batıl olsun, isterse dini olsun) ek motor görevi yapmıştır.

Toplumu ayakta tutacak etkinliklerin ismi ne olursa olsun, ismine takılmadan desteklenmesi ve toplumsal barışta birer merdiven görev yapmasına olanak sağlanmalıdır. Hıdrellez de tarih boyu üslendiği misyonu devam ettirilmek kaydı ile yaşatılmaya devam ettirilmesinde toplum açısından büyük yararlar görmekteyim. Toplumu düştüğü bu bataklıktan kurtarmada büyük bayram yaşatacaktır. İnsanlarımızın yüzü baharda doğanın yüzünün güldüğü gibi gülecektir. Toplumsal barışa destek sağlayarak topluma karşı toplumdan çıkmış anarşist kişiliklerin yok olmasına olanak sağlayacaktır.

Barış ve diriliş getirmesi temennisiyle tüm insanlarımızın bahar bayramını (Hıdrellez) kutlar, sağlık ve mutluluklar temenni ederim..

Önder Gül
Kayıt Tarihi : 31.7.2008 02:00:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Şehri Karakaya
    Şehri Karakaya

    Önder Kardeşim;Davete icabet sünnettir.sayfana geldim ve çok ta faydalandım.baştan sona her fikrine katılıyorum.Bu hale gelişimizin sebeplerinden biride kültürümüzden uzaklaşmamızdır.Kültürü ile bağlarını koparan DÜNYADA Çok az millet vardır.biriside maalesef Türkiyedir.Bir özentidir gidiyor bakalım.Benim acizane görüşüm;Bu toplum böyle giderse 10-15 yıl sonra tamamen önüne geçilmesi zor yol ayrımlarına gider.Milletin dini ve de kültürü ile bu kadar bağları kesilirse daha ne günler görürüz bilemem.Çok güzel bir çalışma olmuş Allah razı olsun diYORUM....Tam P.+ANT.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Önder Gül