Hıdır Kırkıcı Şiirleri - Şair Hıdır Kırkıcı

0

TAKİPÇİ

Güller şehri Isparta'da doğdu, büyüdü. Evleri köy garajının önünde olduğu için ilkokula başlayana kadar top oynayamadı, sokağa çıkamadı. Onun yerine atarisiyle hayatı tanımaya çalıştı. İlk şiirlerini ilk aşkına ithafen İngilizce defterinin arkasına yazdı. Sevgisine karşılık bulamadığında şiir yazma gibi kötü bir alışkanlığı böylece edindi. O günden beri zaman/zaman yazıyor. Daha bir şiir kitabını dolduracak sayıda şiir yazabilmiş değildir.

Hıdır Kırkıcı

Yoruluyorum geçerken, korkulukları paslanmış merdivenlerden,

Demir korkuluklar değil yoran, paslanmış korkuların ta kendisi.

Devamını Oku
Hıdır Kırkıcı

Ne renktir yazları gece?
Bir sevgili öperse,
Kırmızıdır, sarhoş eder…
Kardeşim giderse uzağa,
Mavidir, deniz kıskanır…
Sarılırsam hasretle dostuma,

Devamını Oku
Hıdır Kırkıcı

Her şey eksik biraz ...
Çayın şekeri, yemeğin tuzu
Yüzümde nefesinin kokusu
Gözlerimde,
Bir sensizlik uykusu

Devamını Oku
Hıdır Kırkıcı

Balkon sevmeyen bir milletin çocuklarıyız.
Daha ilk adımlarımızda
Hiç düşmeden yere tutup kaldırdılar elimizden
Her halde düşersek biz
Büyüklerin düşlerini yerden alıp
Ağzımıza götürürüz diye korktular

Devamını Oku
Hıdır Kırkıcı

En az isimleri kadar
Birbirine benzer
Tıpkı aynı anadan doğma
İki kıskanç kardeş gibi

İzmir, Ege'nin dilberidir

Devamını Oku
Hıdır Kırkıcı

Gözümü kapattığım her an
Beynim takılıp düşüyor o kıvırcık saçlarına
Seni seviyor muyum gerçekten
Yoksa tüm bu oluşlar
Bir başka aşka imrenmekten mi ibaret?

Devamını Oku
Hıdır Kırkıcı

Güneş yakmıştı o akşam
Yirmi kişilik lacivert pakette
Tek başına kalmış ürkek sigaramı
Ceplerimde henüz ateşin keşfedilmediği
Zamanlar taşıyordum..

Devamını Oku
Hıdır Kırkıcı

Bir kuş misali yaşamalı hayatı…

Sevdiceğin gözlerinden mavi gökyüzünde,

Özgürce uçarken de ölebilmeli.

Devamını Oku
Hıdır Kırkıcı

Ki aşk en kusursuz olanıdır suçların
Çünkü yazmaz hükmü dünya üzerindeki
Hiçbir ceza kanununda

Kişi hem hakim hem fail olur mu?
Ne kaybettin

Devamını Oku
Hıdır Kırkıcı

Kapılardan önce merdivenler vardı.

Hele o kapıdan önce tam on üç basamak…

Bir

Devamını Oku