Ben derim ki;
Ben artık o eski ben değilim. Bu bende ki bende ben değilim.
Sen de bu bende ki bende, o eski bende ki sen değilsin.
Hidayet Erdem
Bir topluluk vardı, arayışlarda
Gelmenin zamanı, yeridir hocam
Bahara müjdeci kara kışlarda
Gülmenin zamanı, beridir hocam
Seninle şenlendi yerimiz bizim
Dardayım ben bugün yine
Uçmaz gönül kuşum anne
Yandı bağrım yandı sine
Hasret yakar döşüm anne
Zalimin zulmü çok derin
Sen gözümün nuru, billur tanesin
Korkarım ağlamam, akarsın diye
Bende tutuklu bir tür efsanesin
Söylemem dilimden, çıkarsın diye
Renk cümbüşü sarmış mercan gözünü
Gönlüm şerle barış içinde sanma
Zulümün çarkını kıranlardanım
Vicdansız değilim, yufkayım amma
Zalimin kırkını vuranlardanım
Muğlak olur bazen mustarip halim
Hep sevdin, okşadın, uyuttun beni
Henüz filizlenen, daldım bağbanım
Nazlı tomurcukken büyüttün beni
Ümidin goncası, oldum bağbanım
Bülbülün feryadı,figanı niye?
Böyle ayrılık mı olur, vedasız
Beni yarı yolda, zorda bıraktın
Sırra kadem bastın sessiz sedasız
Kışta kıyamette, karda bıraktın
Yürekler hep aşkla vurulur amma
Yalnızlığıma dost değil, bu akan kanlı yaşım
Gelde gözyaşların olsun benim kadim yoldaşım
Gönlüm sana meftun, sana hasta, tek sana hasret !
Gelde zavallı kalbimi aşkınla et ziyaret
Şad olup gülemem ömrüm boyunca
Sen gidersen gülüm, bilki ölürüm
Bağrıma saramam seni doyunca
Sen gidersen gülüm, bilki ölürüm
Koparmayın gülüm dalında kalsın
Tih çölünde açan ey! hayalim, gonca gülüm
Bülbül olsam, gönlünde konacağım yer var mı ?
Senin yanında bütün çiçekler yonca, gülüm!
De bana; serapmıdır gördüğüm, yoksa yâr mı ?
Bakışı ok, kaşları gerilmiş yay gibiydi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!