***Hidayet Dede Şiiri - İsmail Tıkıroğlu

Deli çağı olanlar, dinleyin bak sözümü
Arayıp bulunmayan, halleriniz var bende
Baş vursan bulamazsın benden gayrı çözümü
Anlatmakta zorlandığın, dilleriniz var bende

Gıyabın da eğer ki diyorlarsa serseri
Kimsenin görmediği, yanında bir ders eri
İçiririm şol pınardan, kana kana kevseri
Gönülde filizlenen, dallarınız var bende

Sarhoş olsan şişelerle,gece gündüz sevişsen
Yolda belde düşerek, çamurlarla dövüşsen
Hır çıkarıp devamlı, her ortamdan sivişsen
Tüy gibi dilde biten, kıllarınız var bende

Sabaha dek zar atsan, kılıç çeksen dükkânda
Dostun ile beraber alem yapsan mekanda
Seher vakti çorbacıya,beş parasız çıkanda
Bir öğünde uslandıran yallarınız var bende

Çok geceler pavyon da, sabahlara darılsan
Karılarla kafa çekip, oynamaktan yorulsan
Zil zurna sarhoş olup, yosmalara sarılsan
Tövbe edip dost saran, kollarınız var bende

Cahalet denizinde sırtüstü yüzüyorsan
İlim, irfan sahibi mürşidi üzüyorsan
Dervişler konuşurken dudağın büzüyorsan
Dergahta posta benzer, çullarınız var bende

Bir adım atarsanız bende size koşarım
Erişilmez sanmayın, sen iste, ben coşarım
Kötü huylar var ise, hepsini de boşarım
Toplumda ayıplanan dullarınız var bende

İşim olmaz şakayla ben Hidayet Dede’yim
Hidayete erin ki “uslu başlı” edeyim
Denilecekler bitti, artık bende gideyim
Beş para etmezseniz, pullarınız var bende

Tıkır der ki kimsin be, bol keseden atarsın
Toplumda her pisliğe bir bahane katarsın
Bilge gibi kendini, pek ağırdan satarsın
Hidayet’i bekleyen, kullarınız var bende
Hidayet’i bekleyen, kullarınız var bende

NOT: Yukarıda saydığımız tip ve modeller inşallah bir an önce Hidayet’e ererler.
22 /11 / 2009
Soma