Bir mavi aynadır sular
Yüzerken nazlı kuğular
Hisli derinliklerine
Bembeyaz akisler dolar
Kuğular cevap verin siz
Bu dünyanın nimetleri herkes için verilmiş.
Anafordan vurduğunu, deme bana nasipmiş.
Servetin senin sanma! Asla baki değildir,
Sakın hırsa kapılma, bilesin felâkettir.
Tam rahatım derken, ölmen beklenir olur,
Selvi boylum, her gün gelir geçersin,
Has bahçenin gonca gülü gibisin,
Kalplere yayılır, sevda ateşin,
Ilgıt ılgıt, seher yeli gibisin.
Gören aşık, koluma taksam seni der,
Vefasız yılları andı, ömrü hüzünle geçmiş,
Parmağında alyans yüzük zerafetle incelmiş,
Tarihini zor okudu, dokuz yüz altmış yedi,
O günleri hatırlayıp sevdiğini seslendi.
Sana ömrümü verdim, ne kadar sevmiştim seni,
Ne güzel gruptunuz, en güzeli sen idin,
Cumartesi günleri kelebekler gibiydin,
Uçuşur eteklerin gözler seyran ederdi,
Lepiska saçlarınla ılgıt ılgıt eserdin.
Nice sineler deldi yanakta gamzelerin,
Uzun yıllar kaldım ayrı
Hasretim özledim gayrı
Eski dostları görürüm diye
Hareket ettim köyüme doğru.
Eğri büğrü yollarından
Ayrılık bir sonsuzluk, uzayan deniz gibi,
Bitmiyor hiç dinmiyor, çaresiz sızı gibi,
Hasret denen bu ise, Allah sabırlar versin,
Olmasaydı ayrılık ölüm Allahın emri.
Uçan turnalardan bile haber soruyor,
Şirin'imin Şirincesi, şirin mi şirin,
Şirincede oturuyor sevdiğim Şirin.
Kıyamete kadar seveceğimi bilin,
Şirin'ime söz vermiştim, etmiştim yemin.
Tanrı bile etkilendi, Şirinin feryadından,
Turnayı gözünden vurmuşlar pınar başında
Eşi de pike yapmış konmuş yanı başında
Bir yudum su içebilseydi Allah aşkına
Al kanlara bulanmış turnam döndüm şaşkına.
Havada turna sesleri üzgün üzgün öterler
Yağmur damlacıkları süzülür penceremde
Hüzünlü hatıralar canlanır gözlerimde
Öyle sarsılmıştım ki yılların öncesinde
İşte böyle bir gündü annemi kaybettiğimde.
Beni çocukluğumda kucaklardı yürekten
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!