Yaşamaktan vazgeçtiğin zaman gel bana,
Beklentisiz ve sadece kendin için.
Yollardan da vazgeç, biçare umut etmekten de.
Hep bir adım kala kaybetmekten korkmadan gel.
Bu şehrin büyüsünü saklamadan...
Gözlerini yere indirmeden gel.
Son nefesin için bile olsa;
Bir nefes için yaşamak inan ki zor değil.
Sıcak poğaça bulamıyorum artık her sabah,
Bulsam bile asla boğazımdan geçmiyor.
Hep hasretlikle beraber doğuyor güneş,
Her sabah ufak penceremden yüreğimin en saf yanına.
Umutlarımı sarf edeli, hep bedelini bulmadan yaşamak istedim.
Evet istedim, gerçekten hiç olmazsa adam gibi yaşamayı istedim.
Gün kararmaya yüz tuttuğunda,
Çocukluktan kalma umudumu aradım, arandım durdum.
Ceplerim hep bomboştu.
Bomboştu yaşadığım bir kentin en ücra sokakları.
Senle dolaştığımız yollar bomboştu.
Ve sadece ellerini gözlerimde hissettiğim anda;
Gelmediğin için, yine her şey bomboştu.
Yazı tura atarak yüzde elli ihtimalle yaşadım hep.
Hiçbir zaman turayı seçemedim.
Ve yine kaybettim.
Ta ki ellerimi çektiğimde gözlerinden;
Ve sadece umut etmeyi istediğimde;
En ücra, en ıssız, en yalnız zamanlarda yaşamak istedim.
Sıcak poğaçam yine olmadı ama,
Yine de ben böyle istedim.
Yağmura yaren olan bir şehirde, paylaştık her şeyi biz seninle.
İlk defa tutsak kalışım yine sağnağa rasgelmişti.
Hani yine sırılsıklam kalmıştım ya,
Nefes alışımız bile nemli gelirdi bu zamanlar.
Yine de her şey çok güzeldi.
Ta ki çiselemeye başladı ya hayat bize;
Ve arada umudumu aldı ya benden,
İşte o andan beri küskünüm ona.
Mazlumluğum güneşi gördüğüm için değil,
Yanlış anlama.
Yanlış anlama, sevmiyor değilim.
Kasvetli bulutlarda ben gözlerini sevmiştim.
Öylece yapayalnız bir köşede kalışımızı özlemiştim sadece.
Arada parça parça umudu saklarken gökyüzü,
Ben seni sevebilmeyi sevmiştim.
Yağmur niye çiseler hiç anlamadım.
Hep bir küskünlüğüm vardı çünkü ona karşı.
Ya sağnakta boğmak isterdi beni;
Ya da sadece kurak bırakırdı.
Sen en kurak anımın yağmuruydun benim için.
En sağnak yaşamımın tek sığınağı.
Hiç değilse yaşama sevincimdin.
Hiç değilse çiseleyen yanım.
Yaşamaktan vazgeçtiğin zaman gel bana.
Beklentisiz ve sadece kendin için.
Yağmurları severek gel, hani eskisi gibi.
Ellerini gözlerimde tut ve öylece kal bana gelirken,
En ıslak koridorlarda ilk bakışmamız gibi.
Son nefesimi sana saklıyorum.
Gökyüzünün maviliğinde de değilim,
Gözlerimin görebildiğinde de.
Bırak gökyüzüne kalsın en ücra yanımız.
Sen sadece gel.
Korkma bir nefes için yaşamak;
İnan ki hiçte zor değil...
05.09.2003
Hakan AlparslanKayıt Tarihi : 31.5.2004 22:15:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hakan Alparslan](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/05/31/hicte-zor-degil.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!