Su yoktu mağarada, susadı Ebu Bekir
Arz etti durumu peygambere,
dışarı çık akan ırmaktan iç,
kardan soğuk baldan tatlı bir su,
Rab…cennet ırmaklarından su akıttı
bir kuş vardı tavanda,
üç günden beri yemedi, içmedi,
Ebu Bekir merak edip sordu ey! kuş..
Kaç günden beri buradasın,
ne yersin ne içersin,
kuş dile gelip konuştu:
acıkınca,
sana bugz edenlere lanet ederim, doyarım
susayınca,
seni sevenlere istiğfar ederim kanarım dedi,,
bunu işitince ağladı Resul ve üzüldü Ebu Bekir
…………………………………………..
Üç gün sonra çıktılar mağaradan,
Gündüz gizlenip gece yola devam ediyorlardı
Vaad ettiler onları bulana yüz deve
Yüz deveye sahip olmak ümidiyle
Düştüler peşlerine,
Ebu bekir korktu,,bir şey olacak zannetti resule
İki kişinin üçüncüsü olursa ALLAH..
Yakalanacağımız sanmıyorum dedi resul
Atını ve okunu hazırladı süraka,
Bir müddet sonra yetişip onlara,
“Bu gün seni benden kim kurtaracak”
diye bağırırken
Atının ayakları kuma gömüldü birden
Şuraka affını rica etti,
Resul ona dua etti, affetti,
Şuraka oldu Müslüman
Aman Allah’ım aman…
…………………………………………………
Dünya kurulalı beri görmedi böyle bir heyecan,
Herkes sabırsız,,herkes “o”nu bekliyor..işte o an
Biri ay biri Zuhal yıldızı görünüyor tepelerden,
Sevinç çığlıkları, şehrayin yükseliyor medineden
Yâ Rasûlallah! Yâ Muhammed! Yâ Rasûlallah! '
Hoş geldin Yâ Rasûlallah hoş geldin ey Allah’ın elçisi,
Çoluk, çocuk yaşlısı, genci, yollarda ve damlarda
'Rasûlullah geldi! Allahû ekber! Muhammed geldi!
Allahû ekber! Muhammed geldi! Allahu ekber, Muhammed geldi!
Kayıt Tarihi : 25.8.2006 13:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bir de, bir de insanlara mucicevi ibretler de lazımdı.
TÜM YORUMLAR (1)