her şey vardı ve eksiksizdi; gökyüzü de
hatta bulutlar bile
her şey usûlünce, makâmındaydı, her şey, bizden habersiz
tanrı, incecik ayarlamıştı her şeyi
bize düşen, kalın bir çomak sokmaktı bu gidişe
günler, bir salkım koruk kadar kısaydı
bir gülü öpmekten solduracak kadar uzun
eski zamanlar, hep çocuktur ya biraz
körpe dişleriyle nasıl ısırırlar elmayı bilirsiniz
herkes bilirdi salıncak kurmasını meselâ
meselâ ben, sen meselâ
salıncak kurmasına yine kurarız umudun boynuna
ama, tekrâra düşmekten de korkarız
ödümüz kopar, yarınsız yaşamaktan
yarına inandığımızdan değil elbet
öyle olmaktan
acıdan, yâhut insan olmaktan
acıyı da insan kalarak yaşamaktan
acılar ev hapsindeyken, hüzün uykuda gezer
acılar; uzun ipeklileri gecenin
baş yastığa koyulunca kayıp, kaybolur gibi gündüzle
gecenin içine düşse de yetişen ardımızdan
düşen bir boşluğa, deniz kadar dolu
ölüm kadar bir boşluğa düşüp
ve her mâteme tutuk bir kahkaha ile koşan, bizler
ne çok ikiyüzlülüklerimizle, bizler
mezarlıklarda çelenk gibi bırakıp kaçtığımız hüzünlerimizle
kimseye anlatamadığımız, acımızın da
ölüme yakın bir tadı olmalı diye avutulduk hep
sonra kim, kime, - aklında bana da yer var mı diye sorsa, acıyla
hazırcevap bir yalnızlık giyeriz üzerimize
dönmeye başlar alışkanlıkların etrâfında dünya
sadece kendi etrâfında dönseydi dünya
yalnızlıktan başka mevsim olmazdı elbet
yine de bu başka türlü dönmesiyle, vâkit gelince
merhabâlar erir dilimizde, kalemin ucunu ıslatır
gözlerimiz, kir pas içinde
gözlerimize bakmaktan utanırız hem de
baktıkça birbirimize, gözümüze batan yeni şeyler vardır hep
- ama sen, ne güzeldin öylece
- şimdi değil, şimdi yok, şimdi uzaklaşıp gitti az önce
bakmak bir yansımaysa eğer, görmek yanılsamadır çok defa
baktık ve gidiyoruz, gördük ve anladık, yanlış da olsa
biz de buradan, şöylece geçiyorduk
yalınayak, ayakkabımız sıktığından
kavun gibi koklaya koklaya
çok yanlıştan, bir doğruyu seçmek istercesine
hayatın en güzel ellerini tuttuk
velâkin tavan çöktü kardeşler
göçtük biz de
15 Nisan 2016 Cuma / İstanbul ~ Gölcük
Halil IşıkKayıt Tarihi : 16.4.2016 01:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!