Hicranlı gece Şiiri - İsmet Koyuncu

İsmet Koyuncu
97

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Hicranlı gece

Beyhude ömrümüz treni olmayan
Demiryolu altı semtlerinde geçti
Yeşilini bol gördüğümüz bu şehir de
Elliiki baharın otunu otladık.

Aslında hırçın, hırçın akan bir nehirdi
Bildiğimiz insan hikayeleri
Ne kadar yaşarsın bilinmez amma
Birer birer eksilirken etrafın
Kırlaşmış saçlarınla sen
Her daim çocuk yaştasındır.

Sevda ya dair senaryolarda
Ziyadesiyle ayrılıklar yazılmıştır
Beni anlamayan sevgilinin oynadığı
Hüzne gark olmuş ödüllü rollerdi
Kanıp inandığım olmuştur
Kısas cevabımız dudağımda bir ıslık
Ceketimizi alıp fütursuzca gidişimizdir.

Kamer'in gökyüzünde gülümsediği andı
Sanki zaman bizden gayrısına donmuştu
Gecenin bir yarısında nasıl geldiysek
Osmanlı dan kalma eski bir cami bahçesine
Efkarin dibine vurmuştum o gece
Sigaradan son nefesi çekip
Dans ettirerek fırlatmıştım iki parmakla
O geceydi, her şeyiyle bana aşık olan afet.

Ne yana baksak aklımız sevda dan yana düştü
Hangi yana döndüysem de sığmadım dünya ya
Ben ki umursamaz adam,
O, son bakışını unutamadım,
Islak ıslak hicran yansıttığın
Mavzerle vurdun sanki
Muhabbet ile bakarken cemaline
Af tan biat, Müebbet yemiş bir mahkum oldum.

Ismet Koyuncu

İsmet Koyuncu
Kayıt Tarihi : 1.9.2020 23:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İsmet Koyuncu