Hicran Mühürlü Bilet ve Nişan VIII Şiiri ...

DÖNDÜM BİR DAHA OKUDUM
SANIRIM DAHA ÇOK OKUYACAĞIM ŞAHESERİ..

Sen kimden nazarlandın, gök sana darıldı ki;
Gözümde tükettiğim yıldızlara soğruldum.
Kafdağının zirvesi sevdanla yarıldı ki;
Masum sevgi uğruna her düşüşte doğruldum!
Yeniden düşmek için alevlerle yoğruldum,
Kanat çırpmadın diye gök sana darıldı ki;
Tılsımlı anıları zaman da pek silmiyor,
Bedenim küle döndü hasretin eksilmiyor!

Çok güzeldi yazan duyarlı taşkın yüreğe teşekkürler...

İşte edebiyat, işte edebi eser.Saygılar Hocam.

Sayın İrfan Yılmaz
Belediyemizin hazırladığı ayçiçeği festivalinde sizi annelerin destanı şiirinizi okurken tanımıştım. Sonra uzun zaman şiirlerinizden ayrı kaldık.
Dün gece bu şiirinizi radyoda kendi sesinizden dinledim. Şiirin daha ilk kıtasıyla titrediğimi hisettim. Dinlerken bam başka bir dünyaya seyahate çıktım. şiirdeki her dizeye ayrı bir vurgu yapan sesiniz beni nerelere savurdu bir bilseniz. Şiirden sonra uzun zaman kendime gelemedim. yaprak gibi tiril tiril titriyordum.
Programın ileri bölümlerinde sunucu şiirleriniz ve sanatınızdan övgüyle söz etti bilmem canlı yayından ayrıldıktan sonra siz de dinlediniz mi.
GOOGLE ye İrfan Yılmaz yazıp arattım. İlk sonuç sizi ve antoloji işaret etti. ve süper ötesi şiiri burada buldum. Sanki bir hazine buldum.
Tebrik ederim. Şiir sizin kaleminizde ve sizin sesinizden bam başka güzel oluyor.
Hele roman diğer bölümleri de okudum. bu nasıl aşk böyle. sihirli bir dünyanın sevdası bu.
Harika işte var mı daha ötesi be...
Okurum diğer bölümlerini de. Yazın siz yeter ki.

ağlıyordu her hece sessiz ve efsunlu tebrikler saygılarımla

her kelimesi bir harika siz yazın ustadım kaleminize yakışmış kutluyorum.

FERHAT ÇÖLE VURMAZDA NE EDER ŞİMDİ USTAM ? Selam salsa ZÜMRÜDÜ ANKA KUŞU İLE yahut TELLİ TURNA ile..
Bu öyle bir meretki, anneciğimide alıp götürdü. Oda yaşadığı ardı arası kesilmeyen üzüntüler yüzünden oldu..
Annemin katili ise o kapkara suratı ile insanların arasında fırıldağını çeviriyor.
ALLAH..... VERSİN !!!
Ustam muhteşem di, lütfen devamını tez getirin.
Saygılarımla.

Sevgili ağabeyim, muhterem gönül dostu ve kadirşinas üstadım sayın Mustafa BENKLİ;

Öncelikle şiiri ve romanın sekizinci bölümünü gölgede bırakan değerli yorumunuz için gönülden teşekkürlerimi arz ediyorum.

Türk dil kurumunun ''Büyük Türkçe Sözlüğü''nde Delâl kelimesi aynen şöyle geçiyor:

Delâl Köken: Ar.
Söyleyiş: (delâ:l)
İnsana hoş, sevimli görünen hâl, naz, işve.

Bu kelime, Anadolu'da sevilen değer verilen kişiler için halk arasında hâlâ kullanılmaktadır.

Bu mısrada da : Değer verilen kişi, sevgili anlamında kullanılmıştır. Delâl (naz) anlamında kullanılsaydı o zaman buyurduğunuz gibi çift ''L'' gerekirdi ki, bu da mısraya istenmeyen bir anlam yüklemekle kalmaz, tunç kafiyeyi zaafa götürürdü.

Delâl bilinçli olarak naz anlamında değil, kişi anlamında kullanılmıştır.

Sizin yorumunuzda belirttiğiniz: *delâllım* (nazlım) anlamında kullanmadım.
...
İdam hükmünü giydim nerde kaldın delâlım?
Varsın senin uğruna dara çeksinler beni,
Yargısız infazlara; tepkisiz, kör ve lâlım!
İçli bir rüzgâr eser niçin başı belâlım?
...
Yukarıdaki mısralar içindeki ''...delâlım? '' kişi, şahıs nitelendirilmesi olarak doğru yazılmıştır.

Sevgili ağabeyim endişe buyurmasın: Klavye hatası yoktur.

Daha önceki şiirlerime de şiirleri gölgede bırakan nadide yorumlar yazmıştınız. İlginize gönülden teşekkür borcum vardır. Bir kez daha sevgi saygılarımı sunuyor her şeyin sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olması dileklerimi arz ediyorum.

Rabbim sizin gibi değeri ölçülemez büyüklerimizi başımızdan ve antolojiden eksik etmesin. Âmin!...

Her haliyle usta ellerden çıktığı anlaşılan, emek ve özenle hazırlanmış, şaheser niteliğinde güzel bir şiir okudum değerli kalemden. İçtenlikle kutlayarak selamlıyorum. Duygularınız daim, kaleminiz kaim olsun. Selam ve esenlikler.. tam p+ant.

Azîz Dostum, Üstâd kelimesinin lâfzî ve ruhî cihetiyle tazammun ettiği mânâ âleminin bütün derinliklerine eren kabiliyet ve inisiyatifinizle tefekkürünüzde dile getirdiğiniz aynı zamanda yüksek sanat değeri taşıyan eserleriniz üzerinde tek bir yorum ve fikir serdetme haddimin olmadığı cümlesinden olarak sadece hayranlığımı ifade sadedinde sizi tebrik etmek istedim; uzun zamandır belki tek başına yaşımın ve belki yanında birçok sebebin hasıl ettiği atalet itibariyle en çok sizin bu eserlerinizi takip etme zevkinden mahrum oluşuma üzgünlüğümü itiraf etmek isterim... Ayrıca, çoktandır başlamış olduğunuzu tahmin edebildiğim ve san'at cihetiyle erbâb-ı kalem ve yüksek tefekkür sahibi oluşunuz itibariyle de değerine paha biçilemeyeceği muhakkak olacak hikâye veya roman vasıflı olduğu tebeyyün eden eserlerinizi de takip edemediğimdeki kaybımın da büyüklüğünü anlıyor ve ona da hayıflanıyorum... Ama hakikati de teslim etmek hakkın hatırı için şarttır ki, bu yaşta artık o performansın benim harcım olamayacağı hakikatini de teslim etmek kezâ, hakkın hatırı için elzemdir... Bu itibarla sizi bütün kabiliyet ve meziyetlerinizle; hayranlıkla takdir meyanında, sizinle yakından dostluk kurarak tanışmış olmanın bahtiyârlığıyla tekrar gönülden tebrik ederek, selâm, sevgi, muhabbet ve saygılarımı zevkle ifade ediyorrum... Yine de hamdediyorum ki, hiç olmazsa, meftunu olduğum şiirlerinizi, sonradan da takibedebilme zevkinden bizleri mahrum bırakmıyorsunuz... Allah(C.C.) sizi esirgesin ve Allah'a emanet olun!

{Not: 6. Kıt'anın 2. mısraı sonundaki *delâlım* kelimesi

['Tuzaklanmış diyarın sanma ki dinler beni
İdam hükmünü giydim nerde kaldın *delâlım? *
Varsın senin uğruna dara çeksinler beni,']

yerli-yerinde cümleyi tamamlamış ve vezni fevkalâde bütünlemiş; Bu hususta bir hataya düşeceğiniz zehabı haddim olmadığı için, yine de mânâda kafama takıldı ya, sizin de bana samimi inancınızdan emin olarak, böyle bir husus varsa *klavye azizliği*ne atfedileceği cihetle kısaca açıklamak istedim: 'delâl'; 'naz, işve' olduğuna göre, buradaki yerinde *delâllım* (nazlım) halinde kullanmış olup da, klavye azizliği olarak bir 'l''nin düşmüş olabileceği ihtimâli bu açıklamayı yapmama sebep oldu...}

Tekrar selâm muhabbet saygıyla... Allah(C.C.) 'a emanet olun Efendim...