Sözün kılıcıyla, açsan da yara.
Kan gibi üstünde, hicranım olsun.
Vurdursan boynumu, feryadım çıkmaz.
Boğazımda tuttuğum, hıçkırık olsun.
Dipsiz kuyulara, atsan da beni.
Gül-i Ruhsar’ ların, kandilim olsun.
Olmasa da bile, hiç bir pencere.
Yeter ki kaderde, kavuşmak olsun.
Biterse kalemim, seni yazmadan.
Denizler ki bana, mürekkep olsun.
Durmaz ya kalbim, vuslat olmadan.
Durursa da eğer, özürüm olsun.
Cefa ordusunu göndersen bile.
Kaçarsam savaştan, utancım olsun.
Kaybedersem eğer, bütün cepheyi.
Hicran madalyası, al senin olsun.
Gamlar sokağında, ben yürür iken.
Buseni bana ver, yoldaşım olsun.
Çıkmasın dilinden, zehirli kelâm.
Çarparsa yüzüme, kabulüm olsun.
Nice tarakları, sarhoş ettiler.
Ellerim saçında tarumar olsun.
Zülfünün sakisi, akıttı teller.
Uzattım sinemi, kadehin olsun.
Ferman ki senindir, hançerde öyle.
Al da vur sineme, mekânı olsun.
Görenin aklını alsa da olur.
Açtığın yaralar, şaşırtır olsun.
(Mayıs 2004 İst.)
Ahmet ÇapaKayıt Tarihi : 14.5.2004 23:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!