Hiçkimsesiz Şiiri - Murat Kalaç

Murat Kalaç
98

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Hiçkimsesiz

Fahişe sevdaların onurlu kadınıydı Mina. Beyoğlu'nun arka sokaklarında yaşardı.Eski bir İstanbul gecesinde,sırılsıklam bir yağmurla tanıştık onunla.Yağmura karşı evini açtı bana ve yüreğini.
En az onun kadar kimsesizdim,en fazla onun kadar yalnız insanlar arasında.
Gözlerinde eski şarkıların hüznü ve sardığımız ağır tütünlerin dumanı büyürken,nasıl satıldığını anlattı erken evlendiği kocası tarafından sadece sekiz yüz liraya...
Ve aynı gece nasıl bıçakladığını kocasını.Mutsuzluğuma güvenmişti belki mavi gözleri.Kimsenin bulamadığı bir İstanbul evinde kaçaktı Mina.
Nihavent şarkıları dinlerdik beraber...
Mina bir Rum şarkısı söylerdi sonra,ağlardık.Geceleri kiminle isterse onunla olurdu.
Derler ki Mina'ya sarkıntılık yapanlar birer bıçak yarasıyla dolaşırlar ve sessizce geçerler sokağından.
Fesleğen yetiştirirdi Vita kutularında.Yağmurda dolaşırdı siyahlar içinde.
Yağmurda dolaşırdık,yağmur dolaşırdı yolumuza.O zamanlar tek dostumdu,tek sevgilim,tek annemdi...Çünkü kaçaktım bende; yağmurlu bir günde gelip ona sığınmıştım.Hiçkimsesizliği paylaşmıştık ağır sigaralar sararak.Fahişe sevdaların içinde en onurlu fahişeydi,cebinde sustalısı olan...
Sabahları erken saatlerde denizi seyrederken bulurdum onu.
Hiç dönmeyecek eski bir sevgiliye takılırdı gözleri...
Ve o şiirdeki gibi giden sevgililer hiç dönmeyecekti.
Kumdan kaleler yapardık geceleri sahile,birileri bizden sonra mutlaka yıkardı o kaleleri.
Geceleri kiminle isterse onunla yatardı.
Geceler ağırdı,geceler yangın...Gözlerinde ölüme yakın birşeyler vardı...Ve ikimizinde hayat çizgisi kısa çıkardı çingene fallarında.
Vita kutularında fesleğenler...belki de bu kutulardı yaşama bağlayan onu.Ufak şeylerden mutlu olmayı öğrenmiştik ikimizde.Kadıköy vapurunda martılara simit atmak gibi,yağmur altında sigaralanmak gibi.
İstanbul gitgide içine çekiyordu bizi.
Beyoğlu'nun arka sokakları hep tehlikeliydi eskiden olduğu gibi.Ve en tehlikelilerde adımız yazılıydı...Bir Haziran gecesi kaybettim onu.Evde bütün eşyalar yerli yerindeydi,sadece Mina yoktu.
O gece gelmediği gibi diğer gecelerde gelmedi.Sadece bir not bırakmıştı geriye '' fesleğenlere iyi bak ''
Ağır geliyordu geceler,gitgide ağır.Sigaralar ondan daha ağır.Hiçkimsenin bulamayacağı bir başka Beyoğlu sokağına taşınmıştı belkide.Çünkü bu semt ve Mina bir bütündü.
Bütün sokakları gizemli,karmaşık ve kayıptır Beyoğlu'nun...Yağmurlu bir Haziran gecesi bu labirentlerden birinde kaybolup gitti.Fesleğenler birdenbire kurudu.Ben yalnız gecelerde yorgun bir kaçak,arayıp durdum onu.Bir gün çıkacaktı karşıma,buradaydı; Beyoğlu'nda...
Yağmurlu bir günde,kayıp bir sokakta,kayıp bir evde kapısını açacaktı bana.
Sevgilimdi,annemdi,hiçkimsesizliğimdi,Mina'ydı...

Murat Kalaç
Kayıt Tarihi : 10.3.2007 21:51:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Murat Kalaç