Benden aykırı benden beladır bana ruhum. Teslim edemem hiç bir gözün ferine, teslim edemem içimde kanayan kahkahamı hiç kimsenin yerine... Teslim edemem kendimi kendi ellerime. Bana tutsak kalan beni Tanrı ne yapsın.
Sonra ayıp diyorlar yaşanmış her şeye, ayıpların pırlantalı tacını takınmış olanlar. Sevişmek kadar savaşmak da var. Birleşmek kadardır ayrılıklar. Kavuşmak kan kardeşi ayrılığın. Hiç bir zaman sarılmasaydı bir kerpeten gibi sımsıkı parmaklar, ayrılık vaktini bekler miydi bir köşede sinsice? Olur muydu kırılan gurura ağlamaklar. Sevmek ne zamandan beri onur?
Aslında kimse birleşmez kimseyle ve kimse ayrılmaz kimseden. Emanet eder herkes birini bir diğerine.
Bir tek kader bizim. Ortak soluduğumuz hava, içtiğimiz su, yürüdüğümüz yol bizim. Herkes birbirinin yazgısının içinde bu ensest kader bizim. İşlenen suç, günah, sevap, arzu, intikam, hırs, gurur, öfke, aşk denilen safsata ve dünya ve evren ve işte bu karışık salata bizim... Bu bakkal defterinden farksız veresiye can bizim.. Herkes sorumlu birbirinin yaşadığından, yaratılmış en vahşi ruh bizim.
İçimizdeki dar ağacına bağlı urganın sıkılıyorsa ilmeği, ölüm Allah'ın emri, ya vuracağız huzurumuza düşman kahpeyi ya da bırakacağız, Azrail yakışıklı bir tekmeyle çeksin altımızdan tabureyi.
Kısacık ömürlerimize bulamadık mutluluk gösteren ibreyi...
Cenk UlupınarKayıt Tarihi : 11.4.2014 20:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!