Taş düştüğü yerde kaya
Taş düştüğü yerde gömülür bir boşluğa
Hey nöbetçi, bu kör karanlığa
Dokun, yansın ellerin, yansın ellerin.
Ellerinden dudağına ve ağzına taşan o meyve
Kırların ürperişi gibi gözlerinden her an geçen istek
Gidiyorsan gidersin, odalar geride kalır
Bırak şu ellerini, menekşeleri, ölümü; bırakırsın.
Ölüm babamdı ceplerinden hergün birşey çıkan
Küçük bir gönye, gül kapçıkları
Paçalarında biriken çamur kalıpları
İki ayakkabıydı kapımızın önüne konan.
Aç avcunu, kayalıklara çarpan dalgalardan
Ne kaldı işte buruşuk yanaklardan
Hırsın, kösnünün, acının kestiği acılardan
Suyla kesildi gitti dudağın kenarındaki tuz.
Tuzun ve tozun kesiştiği yerdesin, sözün kırıldığı duvar
Yansıtır kimlerin kaldığını iki ateş arasında
Bir otelin pervazları kanar ve isiyle
Gökmedrese kapısında güzelim bir nakış daha.
Bakış ve dokunuş, o tılsımlı kuş, nereye gitti
Nerde bitti kalemin yazdığı düş, dumanın
Boğduğu gülüş, iki gözüm
İki gözüm, sözüm bitti.
Vatikan'da Roma'ya bakarak çırpınan ve bağıran körü
Sıvas'ta minareden seyreden sağır duyar,
Yine de dünya aynasına bakıyorum, iki gözüm
İki gözüm, çıkartamadım yüzümü...
Yanakları eğitim yanığı askerin avcundasın, Metin abi
Yönün neresi, sağ yanındaysan söz ve kösnü
Sol yanındaysan yine söz ve kösnü
Eksik olmayacak, eksik olma, belleğimizden.
Ankara, 19 Ağustos 1993
Ali CengizkanKayıt Tarihi : 11.6.2014 14:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

ne desen şiir oluyor elbette
her şey çok güzel(!)
övgüler beğenildiği
alkışlar beyinsizleriğin işareti
şimdiye kadar söylenenler kaça vardı belli değil adeti
dizi dizi gitsede yazılar
-oku oku oku bitmek bilmiyor-
tüm derdimiz herkese nasıl ulaştırılacağı meselesi(y.ö.)
'Bedenim üşür, yüreğim sızlar.
Ah kavaklar, kavaklar.../
Beni hoyrat bir makasla
Eski bir fotoğraftan oydular./
Orda kaldı yanağımın yarısı,
Kendini boşlukla tamamlar. /
Omzumda bir kesik el,
Ki durmadan kanar. /
Ah kavaklar, kavaklar...
Acı düştü peşime ardımdan ıslık çalar.../...' (Metin Altıok)
Ah dostlar, dostlar!
Acı düştü içime, yüreğim kanar...(N.E.)
Nur içinde yatsın değerli şairimiz...
Sıvas'ta minareden seyreden sağır duyar,
Yine de dünya aynasına bakıyorum, iki gözüm
İki gözüm, çıkartamadım yüzümü... '
bu kıta vurdu beni, buraya kadar pek duyamadım duyguyu, bu kıta da başımdan vurulmuşa döndüm. bravo. çok hoş.
Kurulu da ayrıca tebrik ederim.
'Sıvas'ta minareden seyreden sağır duyar,
Yine de dünya aynasına bakıyorum, iki gözüm
İki gözüm, çıkartamadım yüzümü...' Evet dünyanın bir ucundaki körün sesini dünyanın bir ucundaki sağırlar duyuyor ama nasıl duyuyor... hani bir söz vardır ya sağır duymaz uydurur... Ve dünya aynası, dünya aynamız, ama insanlar aynası veya insanlık aynası... bu bir mihenk taşı olsa, insan bu aynaya bakınca kendini veya insanları tanıyamıyor... Tebrikler kurul tebrikler şair
of offfff.....şiir güzel olunca,söylendim biraz...kocakarılar söylenir valla..:)kutlarak efendim,saygılar...
TÜM YORUMLAR (6)