Hiçbir acı kalıcı degildir

Acıdan bahsediyorlar ya Resulallah senin çektigin acılar bilmeden.
Acıdan söz ediyorlar,
Hz. Eyübün önce malk,mülk sonrasında bütün evlatlarını kaybedip yinede veren Allah alan Allah diye sabrettigini,
Hatta tedavisi olmayan o hastalıga yakalanıp bir başına kaldıgında, her yeri yara bere içinde iken yinede Allaha olan inancından sabrından vazgeçmedi.
Acıdan söz ediyorlar,
Hz. İbrahim ateşe atılacagını, yanacagını bildigi halde son anâ kadar Allaha olan teslimiyetini bilmeden.
Hz.cabirin peygamber efendimizi evinde misafir ettiği o gün iki oglunuda aynı anda kaybedip yinede efendimiz üzülmesin diye sabırla bu acıya dayandıgını bilmeden.
Peki ne oldu dersiniz.
Hz. Eyübün ayagını yere vurarak çıkardıgı o şifalı su derdine derman oldu.
Hz. İbrahim ateşe atıldıgı an yüce Allah ateşe serin ol emrini verdi.
Peygamber efendimiz ya cabir evlatların nerde diye sordugunda acı içinde onları gösterecek iken birden canlandıklarını gördü.
Yani ateşi söndüren teslimiyet
Hastalıga şifa olan sabır
Ölüyü dirilten kudret.
Kun fe ye kun , ol deyince olduran Rabbin var iken hiç bir acı kalıcı degildir.
Yeter ki sen sabrından, şükründen vazgeçme.
Şimdi ya sizin acılarınız
Param gitti diye isyan eden, sevdiginin uğruna acı çekip, canına kıyan
Allah peygamberlerini böyle ağır şekilde imtihan ederken sizin dertleriniz dert mi?
Hem Allah sevdiği kullarına dert verir ki
Adını daha çok zikretsin Rabbine yaklaşsın diye. Bu yüzden isyan edip kalbinizin kararmasına izin vermeyin.
Alemlerin Rabbi olan yüce Allah hiç bir kulunu çaresiz bırakmaz.
Biliniz ki her gecenin gündüzü
Her karanlıgın bir aydınlıgı vardır.