Bu bir musiki, galiba hicaz makamı,
Beni sevdiğini söyledin; yoksa şakamı?
Ah! bu ne bahtiyarlık böyle,
Ne olur şöyle, dağlara doğru söyle.
Güneşin pembeliğine inat yüzünde kızardı,
O an dünya dursa ne yazardı?
Bir anda değişiverdi; bülbülün ötüşündeki mana,
Birazda biz uzanalım; boylu boyunca zamana
Meğer zaman bugün için hep durmuş,
Kemanın teli hicaz makamını, boşa vurmuş
Peki tamam, susalım; yalnızca sükut konuşsun
Ve kuşlarda artık, makama uyarak uçuşsun
Sende sus istanbul, bari bugün sus
Bu, senin anlayamayacağın bir husus
Ey gözleri, sınırsız gece yarim,
Hicaz makamındaki ilk hece yarim;
Ben artık ufka sığamam ki,
Neden ürkeksin? elini tutmaya kıyamam ki...
Kayıt Tarihi : 4.9.2002 18:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!