Mevsimleri ayrı bir güzeldir bu şehrin.
Kıştan başlar genelde ters döngü.
İlk başlangıç da denebilir.
Hüsranın hikayesini sorsalar bana;
Beyaz tanelerin saçlarımdaki kırlara karıştığı anda,
Ellerim ceplerimde ve yalnız,
Yani hep yalnız yürümeyi anımsatır.
Güzel gelir, kimisi hasreti yüreğinde saklamıştır.
Bir anda kapıyı vurursa taneler,
Ve aniden soğuk ayazı misafir olursa fakir haneme,
Ne birikmiş hatıraların sıcaklığı ısıtabilir beni,
Ne de gözleri...
Hep başlangıçlar kışa gelir dedim ya,
İlk bakış, ilk çarpıntılar,
Uykusuz geceleri umutla beklemek gibi...
İlkbaharı bir ömrün nasıl umutla dolarsa,
Öyle güzel gelir bu mevsim.
Tomurcuklanan hayallere,
Hiç acımadan büyük puntolarla ismini kazımak öyle bir acıtır ki,
Umudun hep en son anda harabeyi anımsatır.
Yağmurun rahmeti, tanelerini bir bir yağdırır.
Beyaz taneler saydamlığıyla kalır sadece.
Bir bakarsın, bir gün umudun köklerini salıverir tüm benliğine.
İki çift ışık huzmesi, ne biten ömrünü durdurur,
Ne de yeni bir başlangıca izin verir.
Sen hep aynısındır ama,
O senden hep uzaklaşır.
Yağmurları öyle bir serilir ki ilkbaharın,
Yollar boyunca basmaya kıyamazsın.
Sırılsıklam kalmak yüreğinin çırpınan yanıdır.
Yeni fidanlar hayata yeni bir umudu getirir;
Ne güzeldir görmeden anlayan, belki hayatı kazanır.
Oysa görüp de anlayamayan,
Benim gibi sadece sırılsıklamdır...
Anlamak yağmuru yaşamak demektir.
Özür dilerim, daha yaşayamadım.
Bu şehri terk etmek öyle kolay değildir.
Ya da çok kolaydır da bana hep öyle gelir.
Kimi zaman onun hayalini kaybederim.
Ruhum bütünlüğünü yitirir sanki.
Bir somun ekmeğin sıcaklığı,
Kuru rüzgarlara teslimdir, bende ona.
Anlarım ki gitmiştir, kuraktır yollar,
Güneş kavurmasa da yakar.
Geldiği anı beklerim.
Hasretlik kolay yaşanmaz.
Önce mevsimleri tanırsın.
Yalan sözcüklere ya da hikayelere kapalıdır.
Hiç konuşmadan, mısraları tutamamak gibidir.
Bir bakarsın karşındadır ama hiç görmemişsindir.
Dedim ya öyle kolay değildir.
Her an ya istasyon yollarını gözlerim,
Ya da başımı önüme eğer, kalbimin sesini dinlerim.
Ne bileyim ansızın denizleri aşındırırım.
Tüm şehri bir bir dizerim gözlerimin önüne.
Bakışlarım yakıcıdır, ben ona kıyamam ama bu şehir bana kıyar.
Denizler ateşimi söndüremez, ben sadece onu özlerim.
Hasretliği hiç kolay değildir.
Geldiği an, cenneti gibidir bir cehennemin.
Beslenmez artık umudum, kurur günden güne.
Yaz sıkıcıdır, boğar insanı işte.
Herkes çok sever belki, ama ben isyan ederim.
Bir hikaye değil bu.
Bir masal gibi huzur vermez.
Her gelişen zamanlar güzel gelse de;
Anlayamam, her şeyin kötüye gittiğini.
Nokta koymak ayrı bir çiledir, inanın.
Ben üç mevsimde hiç nokta koyamadım.
Üç yaşımda dinlemiştim ilk masalı.
Öyle güzel, öyle masumdu.
Şu an bilmem kaç yaşımdayım ama,
Sadece onla avunuyorum.
Ve sonbahar,
Sormayın bana, hiç yaşamadım ki...
12.04.2003
Hakan AlparslanKayıt Tarihi : 31.5.2004 22:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!