Herkesin bir endamı vardı.
Herkesin solan bir yanı olduğu kadar…
Çirkinleşmiş yüzüme dokundukça parmakların;
Daha bir anlam kazanıyordu, derin çizgilerim.
Senin endamın vardı işte! Ellerin dokunduğu zaman bile,
Benim ise ameliyat masasında unutulmuş yara izlerim.
Doldurulmuş bir silahım, zanlımca susamışım kana.
Ben hiç yakıştıramadım ki seni bana.
Herkesin ayak bilekleri vardı.
Ama senin ki inceydi…
Topukların pamuk destesi,
Dişlerin ayaza göçmüş bir kıştı.
Dudakları kızıl değildi, kızılın açıklamasıydı dudakların.
Ne küfretmeyi biliyordu, durmazın.
Ne küfrün külfeti…
Bir bebek uykusuydu, gözlerinin üşengeç kaçışları.
Aldırmazlığı savunuyordu, savcısı kör olan bakışları.
Aynı çerçeveyi hak etmeyen resimlerimiz vardı.
Kitap ayraçları arkasına saplanmış düşüncelerimiz.
Dar bir yolun köşe başında çevrilmeyi kaldıramayacak sevdaların vardı.
Benim ise pusuya yatamayacak vicdanım.
Fikrim sendin.
Fikrimi bilmez miyim?
Fikrimce aldırmadım yokluğuna.
Bu yüzden hiç yakıştıramadım ki seni bana.
Tahammül edebilmenin mükâfatı;
Camcıdan gelen faturadan başka bir şey değildi.
‘’Değil’in’’ sana ait olan kısmı ise;
Tahammülü hiç istememdi.
Güzeli bir dağ kokusu öteden tanırdım.
Güzeldin.
Eritirdin ipek perdeleri,
Laminant parkeleri.
Sensiz geçerdi günün güneş değen zamanları.
Gün batımından sonra pek bir severdim seni.
Akşamın masalını sende dinleyip,
Gecenin karabasan rüyalarını koynunda savuşturmak vardı.
Vardı ya! ! !
İçim bir savaş meydanıydı.
Meydandaydı sana duyulan aşk.
Teslim olmadım.
Zafer için ise atmadım bile bir adım.
Yüreğimden çıkan hiçbir mermi geçmedi o yana
Bu yüzden hiç yakıştıramadım ki seni bana.
kirliyim, terliyim, çirkinim, fakirim ama sana yazacak kadar, seni yazacak kadar şairim....
08.08.2009 cumartesi Saat: 11:46
Kayıt Tarihi : 4.9.2009 20:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Tebrikler..
Gül
TÜM YORUMLAR (1)