“narın taneleri gibi pembeleşmiş yanaklarında
simsiyah akan gözyaşların yakışmıyor
kimin merak ettiğini merak eden sürmeli gözlerinde
uzaklara dalan cilasız bakışların ise asla..”
bedeli peşin ödenmiş gecelik ilişkilerde aradığımı söylemek isterdim
seninle yaşadıklarımın hepsinin bir hayal olduğunu haykırmaktı dileğim
nakit öpüşmelerde vadeli sevişmelerde aramaktı rüyaların sensizliğini
soğuktan çatlamış dudaklarımı ısıtan nefesini yüreğime kadar çekmek…
ansızın çıkagelen bir evlat gibi yaslamak gerekti sol omzumun üstüne
titreyerek uzanan ellerle sarsılarak okşamak geliyordu ya içimden
bu dünyanın ta temeline küfür etmek yakışmıyordu dilimden
etimden budumdan çıkan kızgın buhar salvolarını üfleyerek ötelemek..
hiç yakışmıyordu!
ufka dalan ela gözlerimden suya yansıyan alev alev yangının
püfür püfür dumanı sarmış gökyüzünü
____________________kararmış bulutlar oluşmuştu da
aslında
_____dokunsam ellerimin yanacağını bilmekti
______________________________acısını buz torbasıyla sarmaktı
utanmasam gidin diye bağırmaktı
__________________çevrelenen seyir dostlarına..
________________________________________hadi gidin!
ama hiç yakışmıyordu!
sayısız teklifler geçiyordu ya aklımdan
_________________ahlaksızca çekilen acımasız ve sonsuz teklifler
gününe gün katan karanlık gecelerin
tan yeri olmayı hayal ediyordu yüzüne düşen ışık huzmesi gibi
perdelerin arasından süzülerek aydınlanmayı diliyordu..
“gidin diyordu! gidin bir daha gelmemek üzere kapatın karanlığınızı”
son vedalara el sallayan yarım yamalak düşüncelere sarılmış eşsiz ızdırapları
yanınıza alın ve bir daha geriye dönmeyin..
diyordu ama
__________hiç yakışmıyordu dilime..
02.12.2010 04.30
İstanbul
Kayıt Tarihi : 5.12.2011 10:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!