Bu hadise daha çok su götürür,
Şu görünen dışın hiç mi içi yok?
Belli ki saltanat devri kurulmuş,
Baştaki kralın hiç mi taç’ı yok?
Kurumuş dereye köprü kurulmuş,
Deli Dumrul gibi başa durulmuş,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Yalan dolan iki yüzlü davranışlar çok güzel yansımış mısralarınıza kaleminize sağlık
Mesut Özbek
Teşekkür ederim
Mesut hocam,
selam ve saygılar.
Anlam ve anlatımı harika bir çalışma, kaleminiz var olsun hocam, sizi yürekten kutluyorum, selamlar.
Teşekkür ederim
sevgili kardeşim,
selam ve sevgiler.
TEŞEKKÜRLER
Diyelim ki; bunlar birer oyun da;
Ne işi var yaftaların boyunda?
Hadi biz güdülen sağmal koyun da,
Sürünün içinde hiç mi koçu yok?
Tüm unsurlar arasında en çok şehit veren Millet Türk
milletidir. Bunların hepsi KOÇ idi Koç mu kadı üstadım
ülkemiz başka ellerde...
Eskiden ihtilalcilere söylüyorlardı hadi başa geçin, onlar da
itaat ediyordu. Şimdi Halkı kapıştırma peşindeler.
TEBRİKLER
Teşekkür ederim
Bedri Tahir hocam,
selam ve saygılar.
Dünya dünya yalan dünya
Beni benden alan dünya
Haksızlara kalan dünya
Zalımlara kalan dünya...
yetmişli yıllarda dinlediğimiz bir şarkı sözleri. Milenyumlu yıllarda da hiç değişmedi. Bu dünyada kazanılanların bu dünyada kaldığını herkes çok iyi biliyor ama hırs, tamah engelleyemiyor ne yazık ki. Oysa, bu dünyada kazanırken, öbür dünyaya da bir şeyler hazırlama çok daha gerekli... Yüreğinize sağlık.
Teşekkür ederim
İbrahim bey,
selam ve
muhabbetle...
ah be hocam var olmasına varda iki şey suskunluğa sebep oluyor asıl sebep çıkar ve koltuk tutkusu ki onlar çobanın önünde koyun olmaya razılar koç ve keçi oldukları halde ikincisi ise korku öylesine bir algı oldukları için ne söyleseniz zirvedekine hakaret deniyor ve adaletin olmadığı yerde hakimlerde baskı altında ne yapacaklarını bilmez haldeler kutlarım günü özetleyen şiiriniz duyarlı yüreğinizi
Teşekkür ederim
Yusuf hocam,
Selam ve
saygılarımla.
Bir ilkin ve bir daha asla tekrarı olmaz gülüşlerinin sevgisinde.
Sevmeye o bakışların nasıl zorladığını hissediyorsunuz.
Aslında hiç zorlamamış bile yalnızlığı dua.
Sadece çocuk sınırlarından geçip gitmiş sadakat.
Çok sayıda katmanı ve dokusu vardır kokusunun.
Sevgiyi arayıp bulana, aşk olsun.
Yüreğinize sağlık
Teşekkür
ederim
Ergin bey,
selamlar.
Hasan Beyim böyle güzel şiir ilhamları inşallah bizlere de gelir. Dualarınızda bizleri de unutmayın lütfen.
Din pazara düştü satan satana
Taraftarlarını tutan tutana
Muhalif mi hemen gönder botana
Dördüncü var hiç mi üçü yok.
Atanan görevli ceza alıyor
Suçlu ne tesadüf memur oluyor
Onu atayanlar suçsuz kalıyor
Doğruyu görecek hiç mi açı yok.
Memur "Kandım Rabbım affetsin" dese
Kimse kulak vermez bu çıkan sese
Hak hukuk adalet olmuş desise
Haksızlığın ahirete hiç mi göçü yok.
İlave dörtlüklerinize
çok teşekkür ediyor ve
sizi muhabbetlerimle
selamlıyorum Mustafa bey,
Antoloji'deki yeni değişiklik
nedeniyle dörtlüklerinizi
maalesef çalışmamın altına
ekleyemiyorum. İleride
düzelince eklerim, selamlar.
hocam şiirinizi de sizi de kutluyorum sayğılarımla
İyi ki şair değilmişsiniz, bu kadar etkileyici yazmışsınız,sizin deyişinizle bir de şair olsaydınız ne yazardınız bilemiyorum üstadım. Öyle yerinde saptamalar ve göndermeler vardı ki... Keşke yerine ulaşabilseydi mesajlar. Sizi ve tüm katılımcı şiir dostlarımı kutluyorum yürekten...++ Nicelerine, esenlikle....
Bir süredir antolojiden uzağım... Şartlar böyle maalesef...
Bu nedenle değerli dostumun 'günlerin şiiri' olacak kadar etkili, anlamlı şiirini ancak görebildim 'Günün Şiiri' sayfasında..
Bir kez daha kutluyor, nice başarılara erişmesini gönülden diliyorum...
Ve bu vesileyle antoloji ilgililerine teşekkür ediyorum, isabetli seçimleri için...
Bu şiir ile ilgili 52 tane yorum bulunmakta