Ne kötü kaderim var
sığdıramadım bir ömre birlikteliği
her kavuşmamın sonu ayrılık
her sevgimin sonu hüsran
sığdıramadım koca ömre bir sevgiliyi
her kavuşmamın sonu hicran
her sevgi yolunun sonu karanlık
sevgi denen şeyden geri kalansa bana
ya iki kömür göz
kara kara hilalin çevrelediği
kara iki uzay boşluğu
iki kara delik
ya da umarsız resimsiz
uzak sulara hasret geceler
dilencinin kurak avuçlarına düşen yağmur
dökülen damla damla sevgi diye
baksa görecek
avuçlarımızdaki çizgiler birbirimizinkine karışmış
kirpiklerimiz birbirimizinkine girmişti
okusa bilecek
dudağının besi dudağımdaki elifin arkası
saçlarımız balta girmemiş orman örneği
kaynak olmuş birbirlerine
bırakıp giderken bakmadı gözlerime
bakmış olsaydı görecekti
gözlerimin gitme dediğini
baksaydın gözlerime bakabilseydin
gitme diyecektim sana gitme
bakmadın bakamadın terkedip gittin
dönersen bir daha geri
ne olur öpme beni
uzatmam sana yanağımı
çekerim vallahi yüzümü geri
kırdın gittin giderken
kırılmaz sandığın buzdan sandığın kalbimi
kırdın gittin gönül penceremin camını
üşümeyecek mi bu sefil demedin
vurdun tekmeyi orta direğine
yıktın viran ettin gönül otağımı
gençtik deliler gibi aşıktık
çocukluktan sarkan bir aşk
eşi benzeri olmayan
melekleri kıskandırırdı alnına kondurduğum buse
bir haz bile koymadan gittin damağıma
bir parmak bal dudağıma
ne oldu aşk mı bitti
geceler boyu seherlerde kim ağlamış sormadın
çimenler üstünde gözyaşlarımı görmedin
kırmızı buğday ayrılır mı çecinden
kim ayrılmış ben ayrılam eşimden
değdin bam teline yüreğimin
aşkından inletip gittin
yaşamak için değildi bu yürek
çılgınlar gibi sevmek içindi
kıymetini bilemedin
inci gerdanlığa değil
şehrin ışıklarına dizdim göz yaşlarımı
darmadağın çırpınışlarda ezik buruk
durdur acısını sızlayan kalbimin
çal neşteri doktor bey çal
kes aortunu da aksın yerlere kanım
bir bahçe yeşertmeyecek
bir tomurcuk açtıramayacaksa
dalına yalı çapkını konduramayacaksa
sevmeyecekse neye yarar
dökülen yapraklar gibi tek tek
kar düşer saçlarıma kış gelmeden
yüzüme vurur sonbahar
kimi zümrüdü anka
kimi bağban bülbülü
kimi hüt hüt kırlangıç üveyik
kumruya eş olamadım
pancuruma yuva yaptı
serçe kadar olamadım
bakma kayan yıldızlara
almasın kimse seni
yine bana kalasın
bana muhtaç olasın
hiç mi düşünmedin sen
sevdiğim beni bekler
hiç mi düşünmedin
ahmet' in seni bekler? ! .
Kayıt Tarihi : 30.10.2008 11:55:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kalpsizler utansın!
![Ahmet Emer](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/10/30/hic-mi-dusunmedin-sen.jpg)
'...bırakıp giderken bakmadı gözlerime
bakmış olsaydı görecekti
gözlerimin gitme dediğini....' utanmasını bilebilmek bile bir yürek (kalp) erdemliliğidir. Sevgi ve saygılarımla...
Sitem ise şiirin arka planında tüm kılcallarına değin uzanıyor..
Sevisel duyuşların geçmişte kalmasında asıl suçlu olana yönelik iletiler şiir aracı kılınarak adresine gönderiliyor.
Tüm olanlara karşın yine de tamamlanışın O'nun dönüşüyle olası oluşu şiirin finalina konulan büyük bir sevisel noktayla özdeşleşiyor.
Sayın ÖZTÜRK'ü bu nitelikli emeğinden dolayı kutluyorum.
Saygı ve selamlarımla.
Sevgili Hocam,
Buram buram aşk kokan bu güzel şiirinizi
bizimle paylaşmanıza sevindim
inşallah şiirin sahibi de okur.
Leman Subaşı
TÜM YORUMLAR (15)