O kara tren,
Kapıma geldi bir gece, hiç beklenmeden.
Koynundaki mezarlığa yerleştirdi
Biraz olsun düşünmeden.
Sana kalkan son trendi bu
Başımı camına dayadığım.
Ben ki sana hep yarım,
Hüzne az adım;
Ben sana yolcu
Sen başkasına hancı.
Doğu Ekspresinde toplanmıştı insanlar,
Vuruyorlardı fındığa.
En küçüğü bir yaşında.
Memesinde henüz aklı anasının.
En büyüğü altmış dokuzunda.
Zihni kaç kilo fındık toplarımda.
İçinde sen olmayan şehirlerden geçiyordum
Işıksız bir gece vakti.
Yanımda bir çocuk,
Ağlıyordu açlığına.
Trenin sesi bastıramıyordu açlık sesini.
Kalbi kırık bir tren oluyordu
Çocuk ağladıkça.
Mevsimlik işçilerse dağılmıştı kompartımanlara.
Fındık hesabı yapılıyordu iki ray arasında.
Karanlıktı gece.
Yamaçlarda titreyen ışıklar.
Hepsinde ayrı bir hikaye ,
Düşündükçe içimi burkan.
Ay arkamda,yıldızlar tepemde.
Güneşi kovalıyordum belki de.
Akıp gidiyordu gece, uzayıp giden bir yolda.
Karanlığın içine ağladım usulca.
Kalbimde olan bitenleri
Bıraktım yolun bağrına.
Son istasyondu durduğunda o kara tren,
Araladım sonra, çok zaman yıkanmamış perdeyi.
En güneşli pencereymiş
Isıttı birden yüzümü şımarıkça.
Haklıydı şımarmakta.
herkesin amacı hep onu yakalamakta.
Sana çıkacaktı bu yol.
Yalan değil.
Yalansa günahı yola.
Ama sonunda alıp götürdü beni
Hiç kimseler durağına.
Hem kimim vardı benim
En sadık benden başka.
Nihal Bıkım
Kayıt Tarihi : 4.10.2020 20:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!