Hani havalar soğur kar kış kıyamet ayaz
Ya da bazen insanlar ister de ağlayamaz
Vesikalık bir resim eskimiş siyah beyaz
Kırk yıl önce almışım hiç farkında değilim
*
Perdeler kapalıydı buz tutmuştu sokaklar
Saatlerce dinmeden gece yağmış dolu kar
O halde dolaşmışım o gün sabaha kadar
Bir hayale dalmışım hiç farkında değilim
*
Tanımadığım biri boş verdim neme gerek
Uzaklaştım oradan bu ben miyim diyerek
Böyle bir seven için ölünmez mi severek
Haline çok gülmüşüm hiç farkında değilim
*
Hava mı çok karanlık gözlerim mi karardı
Zira çok garipsedim üzgün bir hali vardı
Bir anda etrafını sanki mahalle sardı
Öyle kalakalmışım hiç farkında değilim
*
Ya bir kumarhaneydi hayatımın kumarı
Ya da ilk atan benim masamızdaki zarı
Hiç görmediğim yerler o demir kapıları
Birer birer çalmışım hiç farkında değilim
*
Bu kader benim değil yeniden sen mi yazdın
Saf aşkımı öldürüp gönlüme mezar kazdın
Kıvırcık saçlarıma el vurmaya kıymazdın
Tutam tutam yolmuşum hiç farkında değilim
*
Ve sonra şafak sökmüş uyanmışım bir hoşum
Sanırdım ki kimse yok etrafımda bomboşum
Kimi demiş bir deli kimi demiş sarhoşum
Ağlamışım gülmüşüm hiç farkında değilim
*
Nihayet sen de geldin birinin kolundaydın
Hiç tanışlık vermedin beni yabancı saydın
Gözlerime bakarak yalnız dedin günaydın
Ben de ben değilmişim hiç farkında değilim
*
Duygularım tarifsiz anlatamam o anki
Üç asır önce ölmüş yeni doğmuşum sanki
Gözlerim yaşla dolu öyle bir kan revan ki
Bilmem nasıl silmişim hiç farkında değilim
*
Sen de benim gibiydin saçlarına düşmüş ak
Sana yaklaştım… Ama aramız gene de ırak
Sonra merhaba dedim ellerinden tutarak
Dizlerinde ölmüşüm hiç farkında değilim
*
14.01.2017
Kayıt Tarihi : 15.1.2017 10:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yıkardım dağları taşla güreşir
Baş başa kaderle gün gün dertleşir
Hayat yormuş beni gizlice amma
Yorduğunun hiç farkında değilim
Başlamıştım çocuk iken talime
İçten içe çöküp bitmiş halime
Kırmış meyve yüklü dalımı amma
Kırdığının hiç farkında değilim
Ne ileri gittim ne de yol aldım
Kabıma sığmazdım öylece kaldım
Var gücüyle felek vururmuş amma
Vurduğunun hiç farkında değilim
Gençlik vardı serde benim diyordum
Taştan yumuşağı bulup yiyordum
Yaşlılık şal gibi sararmış amma
Sardığının hiç farkında değilim
Zora göğüs gerer zoru tınmazdım
Ateşin içine düşsem yanmazdım
Gece gündüz sızı verirmiş amma
Verdiğinin hiç farkında değilim
Çalışırdım işler oyuncak derdim
Dünyayı her daim tozpembe gördüm
Vücudun aksamı dururmuş amma
Durduğunun hiç farkında değilim
Yürüdüğüm andan bu güne kadar
Hayıflandım bugün düne ne kadar
Başıma ne çorap örermiş amma
Ördüğünün hiç farkında değilim
Aklıma düşmezdi uykuyla yemek
Gençlik varmış bunu bilmedim demek
Sessizce dert içe girermiş amma
Girdiğinin hiç farkında değilim
Zapt olmazdım dağı taşı aşardım
Giyinip kuşanıp özel yaşardım
İpliği pazara serermiş amma
Serdiğinin hiç farkında değilim
Keserdi kılıcım arkalı önlü
Düşünmedim keser iken her yönlü
He saniye O Hak görürmüş amma
Gördüğünün hiç farkında değilim
Hayata gülerdim güneş misali
Dünya benim derdim bir eş misali
Ayrılık ahrete varırmış amma
Vardığının hiç farkında değilim
Der BEKİR dünyaya yıllarca baktım
Bir kapıdan girdim birinden çıktım
Ömür biter yaşam dururmuş amma
Durduğunun hiç farkında değilim
Bekir Akbulut (Ozan İhlasi) Eyvallah isimli şiir kitabımdan
12.06.2013
TÜM YORUMLAR (1)