Dolu gibiydi kör talih,
Kurşun gibiydi zaman…
Zaman sarhoşu yıllarda,
Hiçbir şey eskisi gibi değil…
Ayrılık çalıyor şimdi kapısını,
Baharda yürek,
Eskisi gibi değil…
Aşık olmuşuz.
Sevdanın,
Kızıl gülü düşmüş yüzümüze
Dünyamız görünür gözlerimizden,
Hırçınlığımız hayasızlık değil,
Bir neden var hüznümüzün ardında
Lacerem…
İçimizdeki koca dağlara sığınmışız.
Bizim dağlarımızda,
Rüzgarın türküsüne çağlayanlar ses verir.
Kanatlarıyla alkış tutar yükseklerin hakimi.
Kalleşçe pusuya yatmış avcıya inat,
Bir maral iner suya,
Bir kurşun
Bir mayın patlar sevgimize
Dış dünyadan,
Kendi yüreğinde kanlar içinde kalır sevdamız…
Bir ağıt yükselir,
Şarkılar can verir aşkımıza
Hayata direniriz….
Bu aklı,
Bu beden
Bu ruh bizim…
Bizim göz yaşlarımız düşer yanaklarımızdan,
Hatıralarda kalır her şey
Hayaller eskisi gibi değil…
Şimdilerde,
Bir atlı geçer gün batımı
Irak yamaçlardan,
Güneş yiti verir ardında…
Gece yarısı sevdiğine küsmüş,
Zoraki izdivaçtan canına kıymış
Birinin sızısı çöker içimize…
Azrail midir küsüp giden? ...
Sevdalı mıdır? ...
Irak yamaçlardan geçip gidenler,
Şimdilerde eskisi gibi değil…
Ömer YILDIZ
Ömer YıldızKayıt Tarihi : 3.4.2009 22:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)