Kainatta azami tasarruf prensibi işler. Buna kanun da diyebiliriz. Bir şeyden çok şey elde etme kanun ve kuralı. Bu tabiatta her şeyde görülen bir kanundur. İnsandan başlayacak olursak, bir ağız hem yemek yemeye, hem nefes almaya, hem de konuşmaya yaramaktadır. Bir burun da hem koku almaya, hem nefes almaya yaradığı gibi, hem de yüzde güzelliğe katkı sağlamaktadır. İnsandaki el, ayak, dil dudak dikkatlice bakılıp incelendiğinde ve ince tefekkürde bir çok işe yaradığı kabul edilir. Tenasül uzvundan tutun insanın iç organlarına kadar, binbir görevi yerine getiren uzuvlarımız bir şeyden çok şey elde etmenin örneklerini verirler.
Bunu biz hayvanlar aleminde de görüp müşahede ediyoruz. Bitkiler aleminde de aynı kanun kural işlemektedir. Bir çekirdekten koskoca ağacın filizlenmesi, dala budağa, meyveye durması bu konuda en şumüllü ve özlü bir örnektir. Bir tohumdan bitkilerin olması, bir spermden insanın ve insan soyunun, insanlık ağacının ortaya çıkması hep bu "nümüv kanunu" dediğimiz bir şeyden çok şey elde etme kuralının şemsiyesi altında değerlendirilmelidir. Bir güneş, bir ay, bir dünya, bir gökyüzü binlerce sene insanlık âleminin hizmetinde bulunmuş, her devir ve döneme göre vazifeler görmüş, evreler ve kainattaki devrelerde ayrı ayrı meyveler sunmuş bütün varlıklara. Bir Pulsar yıldızının patlamasıyla oluşan yildızlar da bir çekirdekten bir galaksi yaratılmasını kulağımıza fısıldayarak, bu bir şeyden çok şey elde etme kanununu hatırlatır ve aklımıza o "nümüv kanunu"nun imzasını atar ve mührünü basar. Bigbang teorisindeki büyük patlama da tıpkı bu kuralın daha çaplı bir işleyişidir. Biz aynı kanun ve kuralı, Allah kelamı Kuran'da da görüyoruz. Bir besmele bütün Kur'an'ı içine alıyor, bir yasin kelimesi bütün Yâsin Suresinin çekirdeği özeti, bir Fatiha Kur'an'ın tamamının özeti, tohum ve çekirdeği gibi.
Demek ki bu kanun her yerde hükmünü icra ederken bizlere de adeta uymamız gereken manifestoyu sunmaktadır. "Hiç bir şeyde israf yok, sen de hiç bir şeyi israf etme!" demek gibi bir uyarıdır bu.
O zaman hayatımızı bu istikamette nakış nakış örmeye, ondan azami ürün almaya bakmalıyız. Bu da bize Kuran'da telkin edilen fani ömrü bekaya tebdil etme, bir ömür çekirdeğinden bir ebedi cennet ağacı sümbüllendirmeyi düşündürür. Hatta kabul ettirir.
O zaman az yemek, az uyumak, az konuşmak prensibinin de bu kanuna göre en verimli yaşayış kuralı olduğu akla gelir. Kalb de vicdan da bunu tasdik eder. Bu konu yazma, çizme gibi sanat eserlerinde de geçerli bir kuraldır. Az sözle çok şey ifade etme, az çizgi ile büyük manalı resimler ortaya koyma, az musiki ile çok anlamlı besteler kotarma gibi bize israfsız bir söylemi, anlatımı, ifadeyi, sunumu tavsiye ve telkin etmektedir ki zaten bu işle ilgili olan sanatkarlar da bu tarz usul ve üslupları kullanarak dinleyici, seyirci ve okuyucu gibi muhatapların gönüllerine taht kuruyorlar. Bir şeyden çok şey elde etme kural ve kanunu hem Allah'ın birliği, hem bir yaratanın sonsuz şey yaratabileceği hakkında akla ve kalbe kapı açmakta, bize bütün dünyevi, uhrevi işlerimizde bir rota ve pusula olmakta, hem bu kanunu koyanın nasıl büyük zat olduğunu anlatarak imanımızı kuvvetlendirip inancımızın bir daha meyveye durmasını sağlamakta, hem de sağlam bir ruhla, imanla ötelere gitmemize destek olmaktadır…
Kayıt Tarihi : 25.8.2022 23:52:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Erdoğan 3](https://www.antoloji.com/i/siir/2022/08/25/hic-bir-seyde-israf-yok.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!