Hiç Binmedim Leylâsız Trenlere

Bahaettin Karakoç
126

ŞİİR


333

TAKİPÇİ

Hiç Binmedim Leylâsız Trenlere

(ÜSTAD BAHAEDDİN KARAKOÇ’UN HENÜZ HİÇ BİR YERDE YAYINLANMAMIŞ BU ŞİİRİ, İLK KEZ ANTOLOJİ'DE YAYINLANMAKTADIR VE BU ŞİİR, ÜSTAD'IN ANTOLOJİ OKUYUCULARINA ARMAĞANIDIR.)

Artık zevâl vakti, akşam oluyor;
Göklerin kapısı hâlâ aralık…
İnce bir sızıyla içim doluyor,
Her zaman sökmüyor gözükaralık.

Sanki bütün kuşlar dağlarla sözlü,
Sanki hepsinin de gözleri çakır…
Benim gördüklerim hep eylül yüzlü,
Ufuklar kıpkızıl yekpâre bakır.

Yüreğimde kişner en soylu atlar,
Toynak seslerinde dinginlik çok zor.
Biçimden biçime girer bulutlar,
Özlemin rengiyse hiç değişmiyor.

Düşlerimin burgacında dönüyor
İpek ve baharat yüklü bir kervan.
İçimdeki lâmba birden sönüyor
Deve kızıp kaçmış, şaşırmış sârbân.

Görünüp görünüp kaybolan kaçak
Çıkınında taşır totemlerini…
Bu mühürü söküp kapı açacak
Kim varsa söylesin biri yerini.

Karşımda bir çift göz, kavrulmuş badem,
Ansızın bıçaklar hassas yanımdan…
Aşkıma tanıktır çiçek seccadem,
Üstüme damlarken yürek yürek kan.

Sular kırılır da Leylâ kırılmaz;
Bir renk cümbüşüdür, kemiksiz ışık…
Gizemdir, ritimdir, bitimsiz ilkyaz
Ne canlar tanıdım Leylâ’ya âşık.

Gün batar her şeyi koynuna alır;
Şahlanan dağ, deli ırmak kadife…
Gün doğar, ne yüzü ne izi kalır,
Kalan salt imzasıdır Leylâ diye.

Beni böyle esrik / aylak görenler
Sanırlar ki işim bitmiş tastamam.
Yüreğimden geçer bütün trenler
Leylâ’sız dünyayı hiç umursamam.

Kural bu: acıma, vurunca düşür!
Sanki hiç sevmedin, kalem tutmadın.
Sabır burcundaki bayrağın üşür,
Morgda çıplak yatan hep senin adın.

Leylâ salınarak bahçeye iner,
Tavusa dönüşür her dokunduğu.
Kokusu yerlere, göklere siner
Havuzda yüzerken bir siyah kuğu.

Onun eşiğine yüz sürenlere
Kilitli kapılar bir bir açılır.
Hiç binmediğim Leylâ’sız trenlere
Leylâ’sız köprüler nasıl geçilir? ...

Bahaettin Karakoç
Kayıt Tarihi : 1.12.2005 00:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Doğa Fendi
    Doğa Fendi

    adeta bir şiir şeyhi ve dil kuyumcusu.. harika!

    Cevap Yaz
  • Nermin Altındağ
    Nermin Altındağ

    Antoloji'de bir okuyucu olarak Üstad'a teşekkür ederim.

    Cevap Yaz
  • Leyla Akgül
    Leyla Akgül

    Leylâ

    Aşkın hissesinde payım sefalet
    Hasret ateşiyle durulan Leylâ
    Gönül sahibine vermez kefalet
    Gülün dikeniyle vurulan Leylâ

    Leyla’yı Leyla’ya çeviren hüzün
    Rüzgarı notayla estirir sözün
    Kumlarla çizildi o masum yüzün
    Avare dolaşıp yorulan Leylâ

    Asalet tacının onur handanı
    Düşüne düştüğüm Yusuf zindanı
    Nâme-i bülbülde kiram rindânı
    Canıyla canana varılan Leylâ

    Firavun meclisi büyü peşinde
    Zalimlik kokuyor haram aşında
    Bağrına bastığı sabır taşında
    Dostluğun izine sarılan Leylâ

    Kemerbest bağlayıp sığındığım dâr
    Hicap eder insan özündeyse ar
    Aşkın miracında semah ah-u zâr
    İlimler şehrinde dirilen Leylâ

    Leyla Akgül

    Ben de bugün Leylâ demiştim. Ve bu şiirim ilk kez antolojide yayınlanıyor...Benim şiirimde hocamın şiiri kadar güzel olmasa da kendisine hediyem olsun. Her yazdığından öğreniyorum... Öğreneceğim...


    Selam saygı ve hürmetlerimle...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Bahaettin Karakoç