Belki de hiç başlamamış bir hikâyenin sızısıydı bu.
Kapağı mühürlü bir defteri
her gün sırtımda taşımak gibi…
Ne yazdım,
ne sildim;
sadece ağırlığının altında
biraz daha eksildim.
Yalnızlık değildi bu,
söylenmemiş bir kelimenin
boğazda düğümlenen yankısı.
Bana susmayı öğreten bu sessizlik
bin çığlık büyüttü içimde.
Ne kadar derine gömsem,
o kadar yüzeye vurdu haykırışlarım.
Bazen düşünüyorum:
Bir tek bakış,
bir tek kelime yetseydi,
belki de bu ömür
bambaşka yazılacaktı.
Ama sen sustun.
Ben bekledim.
Zaman küle döndü.
Seninle başlamayan hikâye
her gün biraz daha büyüdü içimde;
yokluk bile varlık gibi
yerleşti damarlarıma.
Artık biliyorum:
En ağır yük,
hiç yaşanmamış olanın yüküdür.
Gözlerimde biriken sorular
cevapsızlıktan çürüdü.
Hangi şarkıya dokunsam
boğazımda kırıldı,
hangi duayı fısıldasam
dilim lal oldu.
Her sabah,
kuşluk vakti gibi kısa sürdü hayallerim;
çünkü sen hiç uyanmadın
benim sabahlarıma.
Geceye her baktığımda
senin olmayan yüzünü aradım.
Ve şafak vakti,
son bekleyişimin cenazesine tanık oldum.
En acısı da,
hiç yazılmamış bir hikâyenin
kahramanı olamadan
figüranı olmak...
Sana hiç “biz” diyemedim;
çünkü sen hiçbir zaman “ben” olmadın.
Bu yüzden
hiç başlamamış bir hikâyenin
bitmeyen vedasında
yavaş yavaş tükeniyorum.
Meğer kader,
hiç doğmamış bir sevdaya
ölene dek yas tutmakmış.
Şiir - bedengi
Be DengiKayıt Tarihi : 28.8.2025 17:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!