masanın başına oturup
yazacaklarını düşündün mü hiç,
eline kalemi alıp
diline geleni kağıda yazamadığın oldu mu,
gözlerinin içine bakıp sevdiğinin
sevdiğini söylemek isterken
boğazına hıçkırıklar düğümlendi mi hiç,
onun karşısına geçtiğinde
körük gibi kalkıp inen göğsünün
gümbür gümbür çarpan kalbinin
hiç düşündün mü neden böyle olduğunu,
saatin üçünde yataktan kalkıp
sevdiğin için iki satır karaladın mı
ve başın kalemin üstüne düştü mü hiç,
kalem;
iki kaşının ortasına
yüreğinin
en heyecanlı noktasına vurdu mu,
peki, ya radyo dinlerken
kerem’i ya da kenan’ı dinlerken
sevdiceğin için gözünden yaşlar
gönlünden dizeler döküldü mü hiç,
hiç,
Fırtınalar koptu mu,
eski Türk filmlerini izlerken içinde
bir karacaoğlan, bir köroğlu ya da
bir albatros olmak geçti mi içinden,
geçtiyse niye olmadığını düşündün mü
düşünürken gecenin geldiğini fark ettin mi
ve hafiften başının sallandığını
yavaş ve usulca mecalden düştüğünü
gördün mü hiç,
ben gördüm her şeyi
duydum istemediklerimi bile
düştüm, hep düştüm
ve hala düşmekteyim
gel de kaldır beni n’olur.!
Kayıt Tarihi : 30.5.2006 17:50:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet Kürşat Göktürk](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/05/30/hic-99.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!