Uçaklar
Gri bulutlar
Gemiler
Dalgalar
Trenler
Fay hatları
Gelenler
Gidenler
Hiç dönmeyenler!
Çok zaman
Göğsümü bağıra bağıra yırttım
Gülleri dikenlerinden sıktım da kanadım
Ki
Kanatsızdım
Hiçe saydım kendimi.
Ben hiç!
Terkedilmişlik kokusunun sindiği sokaklardan
Ayetlerin indiği merdivenlerden
Gecenin iç sızlayışlarından geçip,
Şiirle ezgi
Mor'la mavi
Yerle gök arası
Terası ahşap
Gecesi sis
Mevzusu biz çiftlik evine gelmedim
Sen
Seher yelinden uzanıp ozan eline
Sazın telinden akmadın içime.
Ben
Yanı başımda bir mumla erimedim
Tutuşturmadım geceleri hasretinle
Nakışlamadım bakışlarımı kişiliksiz duvarlara
Bakmadım kör pencerelerden ayaz sabahlara.
Ki o sabahlar
Bohçalarında nice ahlarla....
Ahh!
Kornişlerden asıp sallandırdığım ruhum değildi
O pencerelerde.
Ben sana gelmedim terk edip kendimi
Sen uğurlamadın peronlardan hasrete beni.
Hiç yanmadım senden uzaklarda, aşklarda, kışlarda!
Ellerimde gözyaşlarımdan dizili bir tespih
Hiç saymadım senden bir ok gibi geriye çekilip
Acıya hızla atıldığım günleri.
Uzaklara hiç bakmadım senden
Sana uzaklardan baktım
Gök kubbeden aktım.
Ben bir hiçtim,
Bütün piçlerin anasıydım
Aynasıydım, aynısıydım!
Hiçbir rahim doğurmadı beni
Hiçbir kumlu beşik sallamadı
Hiçbir ninni büyütmedi.
Yasaklanmış bir türkünün özleminde
Kurşunlanmış bir şiirin yarasında
Ucu kırık bir bardağın kaçak çay tadında
Elimde iğne iplik
İğde kokulu zamanın gergefinde,
Yamamadım kanayarak geldiğim tarihleri
Öpmedim vazolarda solan düşleri
Sulamadım saksılarda döl tutan ölüleri!
Ya da neydi?
Aklımı kayıp ettiğimden beri dağlarında
Şüphe eder oldum kendimden.
Sanırım
Bir korucunun bulduğu
Eşkâli belirsiz bir ölüydüm.
Dudaklarımın kıvrımında volta atan son bir arzuyla
Kokumdan tanımıştın...
Beni göm!
Beni o çiftlik evinin gamzelerine göm!
Ne köklü çınarlar
Ne selvi boylu çamlar
Ne toprağa hürmet söğüt dalları isterim.
Yeter ki gölgen
Eksik olmasın üstümden.
04.04.2018
Kayıt Tarihi : 30.1.2020 19:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)