Bir durak burası:
Üzeri açık.
Hayret! Hiç duvarda yok…
Bir bekleyen var;
Başı öne eğilmiş,
Yüzünde keder,
Gözler bile, kapalı nerdeyse,
Eller; cebinde,
Sadece bekliyor,
O kadar…
Yol desen: belli değil…
Doğudan, batıya mı?
Soldan sağa mı, acaba?
Hayır! Hayır!
Aşağıdan, yukarı…
Yerden: göğe, olmalı ki;
İzi olmasın…
Vasıta gelince:
Aniden yükseliverecek zahir!
Kanatsız, kuyruksuz…
Sorsak yolcuya:
Nedir beklediğin?
Cevap: hiç olmalı…
Hiç bir şey yok beklediğim,
Sadece bekliyorum…
Sen hiç bekledin mi? Hiçbir şeyi…
Mesela: yağmayacak yağmuru,
Çatlamayacak tohumu,
Açmayacak çiçeği; bekledin mi hiç?
Ya da: Hiçteki sevgiliyi,
Sen: Hiç’i bekledin mi hiç arkadaş?
Ben …Sabırla bekliyorum…
Ve… Bir gün gelecek mutlaka:
Hiç…Ve hiçbir şey…
16 AĞUSTOS 2012
Kayıt Tarihi : 9.11.2013 15:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Gönül verir elbet hiç'e(!)
Kim olursa Hakka talip;
Yanmaz o kul içten içe.
Sırf bekadır benim arzum
Lika için sünnet farzım
Abes bana başka gaye;
Emr-i haktır çünkü tarzım.
Rabbim bizleri bir hiç uğruna yaşatıp sonra da hiçlik gayyalarında ceza çekmeye mahkum etme ne olurrr. Aminnnnn.
TÜM YORUMLAR (1)