Dedi:
- Ağlayamadığım günlere adak olsun bu yaşlar…
Kendi yalnızlığının dilinde yazılmış bir manifesto edasıyla.
Oysa
- Her şey değişiyor; yollar, adımlar, vasıtalar, varılanlar, bırakılanlar, kıyafetler…
Sevgilim, bir günün ortası şimdi
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Devamını Oku
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
' bana hayatı çocukça anlat! Dilini bilmiyorum bu alemin..' çok akıcı ve her dizesi başka güzel...kaleminize sağlık..
Şiirden çok düz yazıya benzemiş.
içimde bunca ışıkla onca karanlığa kafa tutamam.
Derdi. Geceleri yastığına düşerdi hüzün gözbebeklerinde büyüyüp. Gözlerini sıkıca yumardı bu zamanlarda çocukluktan kalma alışkanlığıyla…
Ve
- Tanrım!
Derdi.
-Bana hayatı çocukça anlat! Dilini bilmiyorum bu alemin…!
..
iyi kalem
iç ses iyi..
kutlarım sayın CANPOLAT
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta