Hiç Şiiri - Akın Akça

Pssuuy!
Angıle üçyüz alt/mış

Girit başkalaşımı
Yağmurun içi,
Ama ağzımdaki acılığın bile tadı yok;
Acı bir tat var ve
Ayakkabıcı çocuğa sordum, boya ve ciladan sonra
Fırçalamak da gerekli.

Böylece dinliyorum
Sabahın ne getireceğini,
Bir sabahın daha,
Sessizliği…

(Tanrı’nın da sopası yok diye
Erteleyenler
Aczile rezm içerisinde
Ve hatta ulvi kudretlere kapılıp secdeye gelenler
Sadomezzo dinsel kılıf kıvımlarında
Sırf bu yüzden
Bundan ötürü!
E, ne diyeyim.)

Tepedeki dev tahta kuledeki keltli kraliçe arı,
Sağa gidiyor, sola gidiyor, esniyor, hissettirmiyor,
Bir şeyler yaptım sanıyor,
Belki de hissettirmediğini, olabilir mi?
Oysa görmeme bile gerek artık yok
Bilmek için ne yaptıklarını
Ama göz yumuyorum sade her şeye, oluruna;
Oynasınlar,
Coşsunlar
Keyiflerince.

Yatarım,
Sabah kalkarım.
Oynasınlar, yorulsunlar, sonra sorsunlar,
Derim ben ‘iyiyim! ’.
Bu bir de hak edene.
Bu benim görevim…
Hiç de gocunmuyorum.
Artık hissetmiyorum.

İyonyalı mancınık iniyor
Yağmurlarla,
Yolları kendi kazıyor şans eseri takibettiği
Ve ortaya büyük bir şey çıkıyor,
Milyonlarca hamamböceğinden oluşma bir tepe,
Tosun tomruk birbirine karışmış
Karanlıklar monarşiler içinde,
Tırmanıp da güneşi görmek var mağaradan,
Kaderin şuuruyla ilerleyiş olduğu yerde
Üzerime yumurtlamasınlar,
İğreniyorum

Dünya küçük
Yeteri cesaret için.
Kayda değer bi sızı var gönlümde,
Kahkahalar en mutlu, mimci en avaz,
Yine de yüzde bir bir paye bir açık pencere aklen;
Varolan hiçbir şey yokolmamalı,
Varolmuş gerçekten!

Hiç bu kadar
Berhudar olmamıştı (!)
Asimile yosunsallık, toplum içinde.
Ve zaman geçtikçe
Seçenekler zorlanıyor bireysel fiyort önümüze;
Cepheden, hastane koridorlarını
Ve önlemeyi düşünürsen sağlık,
Kalleşcesine ve ideoloji;
Acele etmemiz lazım
Kendimizle.
Gene sabah olmuş.

Arzı endamınla
Şöyle bir göklere yüksel bebeğim,
Hedefi belirleyeyim ve yanına geleceğim,
Tabut tıknaz, görmem lazım, bense duacınım,
Elimde kadeh, şerefe! sağlığına..
İyi bir tanrıya