İçimdeki sesleri duymuyorum artık. Alışkanlıklardan ve iyi niyetten adını anmalarım. Senin ikilemli tavırların sürdükçe ayaklarım daha çok geri gidiyor farkında olmadığın bu. Aşk neydi demiyorum artık, eşitledim herşeyi. Karşılayabilirsen beklentilerimi belki denerim seni yeniden sevmeyi.
Durdum. Beklediğim sen değilsin ama. Öyle sanıyorsun biliyorum. Karşıma gel, yanıldığını birlikte görelim. Bakalım birlikte bunca yıl yaşananlara, biraz ağlayalım birlikte, içimizi dağlasın sonra öfke, evet biraz da aşktan söz edelim; sonra gelelim bugüne. Sorarım o zaman; ah etmez miydin yerimde olsan sen de. Sevginin gücü varsa pusulan yap, yolumu bulursan duyarım belki içimdeki sesleri.
Yılları saymıyorum artık, sıfırladım. Sevdayı sırtlamıyorum artık, bıraktım. Kendimi de anlattım seni de yeterince anladım. Etrafındaki sesler yükseliyor artık duyuyorum, sen duyuyor musun bilmiyorum. Yeter mi ya da öğretir mi sana sevmeyi kulağına gelen cümleler. Şunu bil; hiç birşey olmamış gibi beni başa döndürmezler.
Huzur içimde hep yeniden başlayan gün gibi. Senden sonra aydınlık, senden sonra; yağmura, soğuğa rağmen karanlıkta bile aydınlık. Korkularım bile gün ışığında artık saklanmıyorlar. Kabul ettiğim herşey, değiştirdiklerim gibi aslında benimle ilgili. Sana atfetmiştim ya önceleri, geri aldım. Benim duygularımdı, yalnız bıraktılar şimdi senin kalbini. Sana ait duygun varsa şimdi sor kendine; sevdin mi beni.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim