İç kanama geçiren bir hastamız var...
Otuz yıldır içinde birikir kanlar...
Adam uyanıkken, uyurken, her dâim;
Kuyucu Muradın adını sayıklar...
Göverir, yeşerir, târihte sayfalar...
Bazen de utancından kızarır, yanar...
Adam ısrarlıdır bu tür hezeyanında;
Yanarken dışarda; evler, arabalar...
İçte, çifte ur taşıyan hastamız var...
Bir yan iyidir, gerisi habis kokar...
Hücreler birbiriyle geçinemez hiç;
Kalaşnikof konuşur, bombalar patlar...
Kronik depresyonlu bir hastamız var...
Miğdesi kalpgâhına hep kafa tutar...
Böbreği beynine her dem çalım atar...
Nerdesin hâzık hekim, ey deli MURAD;
Diye, adam sayıklar, dâim sayıklar...
Bir hengâme içinde; iç, dış çatışma...
Dostlarla, düşmanlarla hızlı atışma...
Tam demokrat devlet içine katışma...
Onu saran konsültasyoncu doktorlar;
Derler ki, bu hastada büyük ümit var...
Ortada kan kaybeden bir hastamız var...
Canına tak etmiştir, artık ağrılar...
Narkozla uyumadan önce bu adam;
Son kez, Kuyucu Murad Paşayı anar;
Neşteri vurmak üzeredir doktorlar...
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta