Çelebim dardayım çağırdım seni
Yalnızlık bir tufan savurdu beni
Bir garip şehirde buldum kendimi
Ağlamak her daim derde devadır
Yüreğinden bir şule bulursun derdin
Ağladım çelebim gözlerim soldu
Eyvah ki olmadı senin sözlerin
Öksüzüm çelebim yalnızım şimdi
Güneşsiz yerlerde yıldızım şimdi
İsyana meyilli hallerim oldu
Amma ki düşmedim ateş yoluna
Bir çiçek bekledim sehere doğru
Ağladım açmayan güller uğruna
Kapılar kapanmış perdeler inmiş
Ebedi renklerin her zerresine
Cehalet kokulu dumanlar sinmiş
Böyle miydi çelebim evvel şehirler
Kucaklar her daim bahar kokardı
Yüreklere açılmış nazar kokardı
Böyle miydi çelebim evvel şehirler
Çelebim nerdeyim hangi andayım
Yalnızlık esiyor dört bir yanımdan
Toprağı bu kesmiş bir mekândayım
Simsiyah bulutlar çöküyor aşka
Kim bilir nerdedir, nerdedir leyla
Çelebim bir yaban ele düşmüşüm
Leylası olmayan çöle düşmüşüm
HEYULA II
Ne de çabuk geçiyor zamanın buzlu yolu
Ben zorunlu muhacir oluverdim bir anda
Ensarlar nerde saklı nerde hurmalar şimdi
Yoksa onlar serap mı bu riyakâr zamanda
Ne olur söyle bana görün artık çelebim
Cümle insan hicrette şehirler talan mıdır?
Artık ensar dediğin hançeri vuran mıdır?
Kayıt Tarihi : 30.9.2018 19:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!