Bir cami köşesinde başlayan bir hayat!..
Tahtalar üzerinde uyuyan, bir hayat
Geldiğin sonuç, ne korkunç ve berbat
İşte diyorum, heyhat nereden nereye?
Işıksız odalara da, gizlice dersler vermeler
Sesiz sesiz gençlerin, gönlüne girmeler
Başkalarının hizmetini, maske etmeler
İşte diyorum, heyhat nereden nereye?
Adeta iğneyle gizlice, kuyular kazıldı
Bu neferlerin, ismi altın harflerle yazıldı
Karakolda kodeste, yaşantı çok rezildi
İşte diyorum, heyhat nereden nereye?
Bütün okullardan, başarılı öğrenciler seçildi
Onların başarısının, üstüne bilgi saçıldı
Geçlerin iradesi ve tercihinin önüne geçildi
İşte diyorum, heyhat nereden nereye?
Yurt dışı görevlerine, gönüllü talip oldular
Andan, babadan, kardeşten, yardan oldular
Kendi hür iradesiyle, meslek seçemez oldular
İşte diyorum, heyhat nereden nereye?
Karanlık evlerin, parlayan ışıkları oldular
Yenidünyada, altın nesil unvanlı oldular
Dünyalık hayata set çekerek, zevkten oldular
İşte diyorum, heyhat nereden nereye?
Bu kadar özveriye, bu kadar çalışmaya az maaş
İyi niyetle gece gündüz, durmadan tebliğde yarış
Çatışma yok, tartışma yok, hep barış hep barış
İşte diyorum, heyhat nereden nereye?
Adeta ilim gençliği değil, dilenci yetiştirdiler
Halkın, gençlerin emeklerini sömürdüler talan ettiler
Toplanan zekâtlarla, fitrelerle, yurtdışına gittiler
İşte diyorum, heyhat nereden nereye?
Bütün arzular istekler, hep o ulvi makamlarda
Asla kata gözleri yok, dünyalık makamlarda
Bir ninniydi bir türküydü, o dimağı hikâyelerde
İşte diyorum, heyhat nereden nereye?
Şimdi buradan bakarken, hayalleri arzuları satıldı
Gençliğin enerjisi, onun bunun hayat ajanlığına itildi
Devleti yirmi dört saat izlenerek, biri bizi gözetletildi
İşte diyorum, heyhat nereden nereye?
İtiraz edilecek olsan, şefkat tokadıyla tehdit edildi
Devletin inciğini, cıncığını, çıkarmaya memur edildi
Bütün devletin, milletin, kozmik odasına girildi
İşte diyorum, heyhat nereden nereye?
Durmadan devletle, hükümetle kavga etiler
Devlet yanlış yapıyormuş gibi, beddua ettiler
Bu hareketlerle, beyinler adeta tarumar ettiler
İşte diyorum, heyhat nereden nereye?
Yapmayı etmeyin, diyen diller susturuldu
Haddini aşanlar da, gizlice kan kusturuldu
Kan kusturanlara da, kahramanlık payesi verildi
İşte diyorum, heyhat nereden nereye?
Bu memlekete, hizmet için yola çıkanlar
Memleketin ayaklarına, kelepçe oldular
Bazıları uyandı, bazıları hırs kurbanı oldular
İşte diyorum, heyhat nereden nereye?
Sonunda karıncayı incitmeyenler, cana kıydılar
Memleketimizi, beklenmedik can evinden vurdular
Sonradan ağababaları, yurt dışında soluğu aldılar
İşte diyorum, heyhat nereden nereye?
Bir protestoyu, bir tartışmayı, şiddet olarak görenler
Peşine taktıkları masun geçler için, çalıyor sirenler
Ey! Yurt dışına kaçıp, oralardan buraya emir verenler
İşte diyorum, heyhat nereden nereye?
Ülkemiz bir azıcık kalkındı mı? Bunlar hep oluyor
Ya ihtilal oluyor, ya da, ekonomik krizler oluyor
Her ne oluyorsa, sonunda ülkeme ve milletime oluyor
İşte diyorum, heyhat nereden nereye?
Tahsin deki, bu hali düşündükçe beynin zonkluyor
Bu tuzağa düşürülen gençleri, acep kimler yokluyor
Bakın; Allah aşkına tuzak kuranları, kimler saklıyor
İşte diyorum, heyhat nereden nereye?
Tiran- 27.10.2017
Kayıt Tarihi : 28.11.2017 17:15:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Tahsin Koç](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/11/28/heyhat-nereden-nereye.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!