Şişhane yokuşunda
boynuzu telden ayrılıp troleybüsler
yolda kalırdı her sabah
tıklım tıklım
..
yakası düğmeli gömlekler
vitrinleri süslerken
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
lokal şiir.. anadolunun anlamadığı şiiri neyleyim.
fakat istanbullu olsam da bu şiire nazire yazardım.
o kadar med-cezir hali.
Sanki deklanşöre basılıp sabitlenmiş birkaç fotoğraf enstantanesi üzerinden yazılmış anekdotlar..Hayatın, bir albümün rastgele çevrilen sahifelerindeki fotoğraflar üzerinden yorumlanması..Hayatın yorulmasına gizliden bir direniş
Ünal abicim ömrünüzü dolu dolu her anının değerini bilerek yaşamanız dileği ile ayrıca yüreğinizde şiir olduğu müddetçe her yazdığınız mısrada aşk kokusu olur merak etmeyin koklamasını bilene usta kaleme saygılar tam puan diyorum
Hayatın (özel) tiryakilikleri ne güzel ki zaman aşımına uğramıyorlar, gün geliyor hafızamızın bir köşesinden karşımıza çıkıveriyorlar.Bununla hayli de mutlu oluyoruz.Mutluluklarımızın devamı ümidiyle gözlerinizden öpüyorum...
Enver Özçağlayan
hey gidi gençliğimiz heyyy.bafra sigarasıyla başlayan tiryakilik yine devam ediyor..yıllar çok şeyi alıp götürsede..mevsim sonbahar olsada..yaşam devam ediyor.acısıyla tatlısıyla..şiirlerinizi okumakta bana büyük keyif veriyor..yüreğinize sağlık..
Delikanlılığımın ve gençliğimin İstanbul'unu yaşattınız.
Teşekkür ederim sayın Akbulut. Saygılar.
sevgili dostum senin şiirlerinde hep bir kesit buluyorum kendimle ilgili...şiir de bu olsa gerek...hemde her okuyuşumda...iyi ki yazıyorsun...eski duyguların kadar yenilerini de her fırsat ta havalandır...zira şiir en temiz havadır...saygılar üstad....
Mükemmellik sınırında gezinen bir şiir!
Bu şiiri okuduğumu çok iyi hatırlıyorum daha önce,fakat nasıl olmuş da altına hayranlığımı belirten bir iki sözcük eklememişim,anlayamadım.
Bunun için,şiirden özür diliyorum öncelikle Ünal Bey.
Anlattıklarınız,hele İstanbullu dizeler,birbir yaşadığım günleri anımsattığından mıdır bilmem,şiir beni çok etkiledi.
Çok güzel şiire bir tam puan bıraktım,Her şiirini çok beğendiğim şairine ise alkışlar ve saygılar...
Ünal Beşkese
şiirinizi defalarca okudum. Şiirde aslolan duyguyu sadce bir cümlede değil cümlenin her kelişmesinde yakalamaktır. Üstad tebrikler
Bu şiir ile ilgili 23 tane yorum bulunmakta