Kuran’ında meramını, günah, sevap, haramını
Okumadan, anlamadan, geldi geçti ömrüm heyhat!
Ümit edip rahmetini, af edilme kararını
Bir kez olsun duyamadan, geldi-geçti ömrüm heyhat! ...
Ah bir çocuk olabilsem, hep öylece kalabilsem
Nasuh tövbe ve şahadet iman ile dolabilsem
Son nefeste yüzümde nur, tebessümle gülebilsem
Dileğime eremeden, geldi-geçti ömrüm heyhat! ...
Bin pişmanım düne dair, şu nefsime ettim kahır
Bir muamma sanır iken, meğer her bir yanım zahir
Sanırdım ki gelmez ecel, geçti evvel geldi ahir
Sürur sonu göremeden, geldi-geçti ömrüm heyhat! ...
Nakşolunsam dergahında, ehli takva olabilsem
Ol/duğumla yola revan, Mevlana’ya varabilsem
Milyonlarca ‘of’ yerine, bir ‘af’ ile kalabilsem
Nefse zincir vuramadan, geldi-geçti ömrüm heyhat! ...
Kuvvet Sen'in, kudret Sen'in, nizam ve intizam Sen'in
Varım-yokum her bir zerrem, hücrem Sen'in, azam Sen'in,
İbrahim’e su taşıyan, bir karıncan olsam Sen'in
Aklanıpta ak yüzümle, huzuruna gelebilsem
Menzilime varamadan, geldi-geçti ömrüm heyhat! ! !
Kayıt Tarihi : 9.3.2017 09:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yeğenim Recep AKTAŞ'ın şiirselleştirmem adına inanca dair içinden gelen ve bana metin olarak attığı duygularından esinlenerek yazdığım bir çalışmadır.
Hepimize dair mısralardı. Heyhat dememek elde değil.
şükrü bey
TÜM YORUMLAR (11)