Heybemdeki Ömür... Şiiri - Burcu Aksu

Bir parça yavan ekmek,
Bir parça kalp kırıklığı,
Birkaç ömürlük yalnızlık
Birkaç kitap ve kalem,
Sigara ve kibriti unutmayalım
Ha bir de yaşanmışlıkları
Sonra birkaç vefalı can arkadaş resimleri
Ne kaldı başka…
Bide teyp’i alalım
Dinler anarız, dinler ağlarız
Bide kalbin, yok ama kalbin kalsın şimdilik
Bide acıları aldıysan
Tamamdır vakit geldi..
Gidelim o uzak keşfimizi bekleyen kentte
Bizi bekler zaman
Bak hep bahsettiğim gibi sessiz ve tenha
Bak gün akşama açılıyor, bulutlar kızıla
Akşama mutlaka ay çıkar hem de dolunay
Hatırlarımsın dolunaylı geceler benim derdim
Canım
Bu ağaç çınar mı?
Bak, bak birazdan gözlerin, gözlerim…,
Neyse…
Bu insanlar neden hep gülüyor
Sanki insan olmak hep bizim görevimizmiş gibi
Böyle öğrenmedik hayattan, hayatın bize yaşattıklarından
Ya kitaplar,
Doğrusu nedir? canım
Bu insanlar, ölüm haberleri, açlık, sevgisizlik
Biliyorum bu masalın bir uyanma vakti vardır
Belki zamanı gelmedi henüz
Oysaki ben her gün ölüp, ölüp diriliyorum
Ve uyandığımda hep tek başıma kalıyorum
Ben hergün…
Neden ölümler çift kişilik değil?
Hey kaptan cehenneme önlerden bay yanı bir bilet lütfen
Şu asırlık yalnızlığımı da alın
Kansere vereme ve yalnızlığıma bir çare de bulun lütfen
Denizler, denizde barınan balıklar,martılar
Birkaç günlük kainata benzeyen ömrünüze sakın aldanmayın
Tek suç yalnız benim değil dimi canım
Canım unutmadan hüzünleri aldın dimi
Rengi mutlaka kırmızı ama mutlaka kırmızı
Sevda rengi olsun
Ya anılar, onları da çıkar heybemden
Ezberlenmiş şiirleri unutmadın inşallah
Hoş işimiz inşallahlar la geçiyor ya
Neyse
Heybem ne kadar da büyükmüş dimi canım
Şimdi daha iyi anladım
(arkadaşlar, anılar,acılar,aşklar,yarım kalmış sevdalar,şuçlar, ölümler…)
Zaman ne çabuk geçiyor
Sevgilim biraz beyaz peynir, biraz da hüzün çıkar
Kırmızı şarabın yanına iyi gider
Bir de şiir oku…
Yeni baştan yaşayalım aşkımızı olur mu?
Sen ve ben
Kendimize kendimizce ömürler tasarladık
Sen olmasan şimdi bir köşede susa kalırdım
Ben böyle biraz garip
İmkansız hayallerle muzdarip bir aşığım
Şimdi seninle keşfettiğimiz bu kent
Sanki şarkılar söylüyor duyuyor musun?
Aşk’a, suç’a, hasret’e, ölüm’e dair
Canım yalnızlığı da çıkar unutmayalım onu da
Neden insanlar insanı ölünce anlar ancak
Heyyyyy bizi anlamayan insanlar
Cehenneme kadar yolunuz var, ama bizim boş yerimiz yok  ;)
Ne olacak şimdi …
Yalnız bırakın bizi
Bizi bize bırakın artık
Ya acılarımız, acılarımız bizimdir dimi canım
Acılarımız onurludur.
Sanırım bir sigara yakma vaktidir.
Ne dersin
Ateşi veririmsin canım,
Bilirsin sigaramı kendim yakarım
Hadi gidelim, gidelim artık
Sıra yaşanmışlıklarda,
Ne kadar kalabalık, karışık,
Göz gözü görmüyor
Bu insanlar, off hepsi ayrı bir nazlanıyor
Gerçek insan nerede? nerede saklanıyor
Küçük esma dertten çıldırır,
Bu resmi Antalya da çekmiştik
Ya türküler
Özgür nerde?
Canım kardeşim ne güzel de söyler
Hep böyle yalın ayak gezer Semra sonra hasta olur
Ya can dostum esma, gani onlar nerde
Ya Atilla sığınağım, dayanağım,can içinde canım nerde
Ya sevdiğim, kalabalıklar içinde uzağım
Ya sevdiğim, canımda olup uzağımda olmayı başaran
Kalbime hüküm biçilse de …
Ben gitsem be canım
Bu ruh halimle,
(nadiren anlaşılmış, yokluklar içinde kalmış minik kız)
Ne kaldı başka canım
Sanırım Ölüm
Ölüm gidene nasıl bir kurtuluştur ama
Ben size gösteririm bekleyin dercesine bir muz urluk
Canım ne zaman arasam meşgulsün biliyorum vakit dar
Sonra mı ararsın… evet evet sonra arasın biliyorum
O sonralar hiç gelmek bilmez ki
Bak geldim ve gitmek üzereyim
Zaten kimse anlamıyor ben,
Ben kalemimle direniyorum, malum acılarıma ve hüzünlerime
Kapıyı açık bıraktım sevgilim
Sevgilim unutma beni, ellerimi, yosun kokumu
Kapıyı açık bıraktım sevdiğim
Bellimi olur ölüm kapıda bekliyordur.