Dantela gibi işlenmiş
bir sahil şeridinde yürüyorsun
içimdeki coğrafyada
heybemdeki düşsün
ayaklarına sıcak kumlar batarken
dönüp baksaydın geriye
beni görecektin
sen aklımdayken seninle doluyken rüyalarım
dilim dönmüyor aklım ermiyor
belki de sahil kalabalık
güneşin bir oyunu bu
gözlerimi alamıyorum senden
sıcak bir iklim
sıcak çok sıcak
heybemdeki düşsün
içimdeki coğrafyada
bakır rengini almış teninle
yaklaşıyorum farketmiyorsun
yeter artık gitme
sızlıyor her yerin
güneş tepemizde
sızlayan tenine aşk sürüyorum
geçti mi acıların bir nebze
geriye dönüşler acıtıyor içimi
şimdi yine bıraktığın yerdeyim
sevmiyorum tarihi
bütün coğrafyam senin
bir seni
bir de seviyorum İstanbul'u
koşarak sana yetişiyorum
şimdi peşinde bir gölgeyim artık
sık bir koruluktayız
bana reva gördüğün düşlerde buluşmak
yoksa ölmüş müydün
olabilir mi
aklımın bir oyunu mu bu
gitme seni özlüyorum
gitme
gümüşi bir Martının kanatlarında uçuyoruz
düşmenden çok korkuyorum
sıkıca sarıl bana
sarıl düşeceksin
düş mü bu
bunu yapma bana
öldün de haberim yok mu
söyle öldün mü büsbütün gittin mi
bırakıp buralarda
aşk süreceğim
ölen hücrelerine yeniden doğacaksın
yeni doğmuş gibi dip diri
bir parça daha mı bir parça aşk daha öyle mi
seni seviyorum
gitme
seni kaybetmemeliyim
şimdi bir yağmur bulutuna girdik yalnız ikimiziz
kollarımın üzerinde tutuyorum seni
tüy gibi hafifsin
düşersin bakma aşağılara
bakma
nihayet yağıp kurtulduk
serindi çook
bir çingene kampındayız üzerinde uzun farbalı kırmızı bir elbise
kulaklarında güneşte yalap yalap yanan
altın halka küpeler...
dansediyorsun
ellerinde kastenyetler
yanık bir çingene dönüp duruyor etrafinda
rakip bana
İstanbul sana rakip
İstanbul'u ve seni
seviyorum ikinizi de
raksederken geçmiş kendinden
dönüyor dönüyorsun
olacağı buydu işte yine yara bere içinde dizlerin
heybemden bir tutam düş çıkarıp
aşkla birlikte sürüyorum tenine
berelerine iyileşiyorsun
bir yandan da kızgınım sana
yerinden kalkıp ağlayarak
kollarınla sımsıkı sarılıyorsun nefes alamıyorum
kimyan kimyama karışıyor
esmer tenine bulaşmış ellerim
düşlerim yaldız yaldız.
bırakma beni
gitme bir daha
öpüyorum dudağındaki son kalan aşkı
5/Mart/2010/cuma
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 5.3.2010 18:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Heybemdeki düşler içimin coğrafyasında.

selami
sevinç lerin sel olup
taştıgı bir şiir
daha mutlu günlere dogru
kutlarım şairim
TÜM YORUMLAR (3)