Ellerimde güller çöllerden geçtim
Bilal’in kokusuydu bu yandım da geldim
Hamza’yı aradı gözlerim evet o dedim
Sahabe sohbetinde demlendim de geldim.
Faniden görmedim fayda bakiyi seçtim
Sevgilinin gözlerin de aşka daldım da geldim
Kavrulmuşum buralarda gitmeliyim dedim
Erenlerin sofrasından içtim de geldim.
Yusuf kuyuya atılmış duydun mu dedim
Hasrette Yakub’un gözyaşını sildim de geldim.
Bir ah ettim koşarak asırların efendilerine gittim
Geylani ‘nin perdelerinden geçtim de geldim.
Sığmadım şehirlere gönüllerin sırlarına gittim
Hüda’yi den yanmayı öğrendim de geldim
Ölüm güzel şey dediler evet dedim
Ne kadar muhabbet varsa aldım da geldim.
Zamansız mekânların sahiplerine selam verdim
Kırkların makamıymış postumu giydim de geldim
Hacı bayram bu müjdeci tanıdın mı dedim
Yesi’nin bahçesinde heybemi doldurdum da geldim.
İSTANBUL-ÜSKÜDAR
15.08.2010
Kayıt Tarihi : 16.8.2010 23:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
heyben boş değil
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!