Heybeliden Hüzün Mektupları

Sana hüzün dolu bir mektup yazdım
İçinde benden dair herşey vardı
Karli şubat ayının bir pazar sabahı
Yaramaz ve o denli mutlu
Yatağından uyanan çocuktum oysa.
Ama sen yoktun,doğrusu olmamıştın daha.
Kahve tadında şiirler biriktirmiştim aslında
Biraz acı, ama tadı şeker kıvamında.

Ada'nın yokuş tutan evlerinden birinde
Seni düşünüyordum aslında
Ama sen yine yoktun olmamıştın daha.
Huseyin Rahmi Gurpinar'ın duvarlarina
Orak cekic figurleri cizen,
Mercan tespihli,İspanyol paçalı
Abilerim kadar Devrimciydim oysa
Ama sen yoktun olmamıştın daha.

Zafer Sineması kadar kalabalık,
Ayyıldız sineması kadar sessiz
Yeni sinema kadar yalnızdım aslında.
Ama sen yoktun;ne Değirmen burnunda,
Ne Panorama'da,ne Sanatoryuma
Ev sahipliği yapan Çam limanında
Nede içtiğimiz çamlıca gazozunda.
Sen yoktun, doğrusu olmamıştın daha.

İskeleden demir alan Ülev,
Paşabahçe vapuru gibi aceleci;
Terk-i Dunya cayirinda kenter'e birakilan
Kasaplık atlar kadar yorgundum oysa.
Ama sen yine yoktun olmamistin daha.

Bahar'da iklim iklim acan mimozalarin
Kokusunu ozluyordum oysa.
Ama sen yoktun olmamıştın daha.
Sana içinde hüzün barındıran;
Ama mutlu bir şiir yazdım aslında.
Biraz bana, biraz Heybeliadaya,
Hircin Dinyeper'in "Sert Bakisli Kizina"
Yani sana dair yazdim aslinda....