Vazgeçilmez bir özlemdi çocukluğumda
Düğünlerde,
Pat pat pat!
Mantar tabancası.
Heybenin bir yanında yiyecekler,
Bir yanında ben...
Ya da kardeşlerim.
Heybedeki çocuk,çocuklar
Yokluk günlerinde eşeğin semerinde.
İlk sahip olduğum kundura,
Alınmıştı perşembe pazarından
Küt burunlu,
Man kamyonumdu benim.
Yastığımın yanında,baş ucumda
Döner döner bakardım gece boyunca.
Okula giderken ayağımda ilk kundura,
Anlatılmaz bir havaydı,havalı bir kundura
Mutluluğumdan,
Uzardı sanki boyumda.
Ya dedemin ceketini çekiştire çekiştire,
Para istediğimiz günler.
-Dede para versene,dede para versene...
-Durun olum...Neneniz görecek şimdi.
Biraz ötede,
Biraz daha ötede...
Mutlaka birkaç kuruş tutuşturuldu avucumuza
Kıyamazdı torunlarına belli ki,
Yürürdük bahçe duvarı boyunca.
Korkanlara eşlik etmek,
Yüreğimizin anlatılmaz büyüklüğüydü,
Mezarlıktan geçerken.
Gecenin sessizliğini bozan türküler,
Yüreklendirildi bizi,
Dönüş yolunda mırıldanırken.
Kanatları naylondan,gövdesi telden,
Uçağın pilotu olup da uçtun mu hiç sen,
Tel dolabın üzerinden?
Ben uçtum,
Hem de çok...
Şimdi ellilerinde,
Hala uçuyor hayallerinde,
Heybede ki çocuk!
Bucak Uğurlu-2008
Mustafa ÇetinkayaKayıt Tarihi : 2.6.2015 15:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Uçağın pilotu olup da uçtun mu hiç sen..heybede hala o çocuk yüreği saklamak...içeriği ve işlenişyle çok dokunaklı bir çalışma okudum kaleminizden..emeğinize yüreğinize ağlık...++10..ant..
TÜM YORUMLAR (2)