Hey kime diyorum Şiiri - İlhan Kılıç

İlhan Kılıç
68

ŞİİR


7

TAKİPÇİ

Hey kime diyorum

HEY NE DİYORUM KİME DİYORUM
HEY NE DİYORUM
KİME DİYORUM
Gülüm diyorum
sana diyorum
Düşündüm de ben seni neden sevdim.
.gelincik tarlasına dökülmüş bir kamyon beyaz kireç taşı gibi geldin oturdun yüreğimin ortasına
ne tadın var ne tuzun
senden bana kalan hep hüzün
Sen kafeslenmiş bir kanarya ben
Kafkas kartalı
sonu olmayacak bir aşk
kanat taksam sana hangi yürekle taşıyacaksın
nerenden alacaksın o nefesi
zaten beni görünce korkarsın sen ham yapacak diye
Neye sevdim seni ben ya
oysa kafesinde pekte rahatsın
senin yemini suyunu ve oyuncağını eksik etmiyorlar.
bende bilmiyorum ne yapayım şimdi
dişi bir kartal bulmak için ta Nepale kadar mı gideyim..
en güzeli ben artık sevmeyim....

İlhan Kılıç
Kayıt Tarihi : 1.9.2009 09:50:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş

    Ben seni unutmak için sevmedim.
    Şimdi sessizce yaşamalıyım seni.
    Son kelimelerini suskunluğuna ilmekleyip ' gitmeliyim, mecburum' diyorsun.
    Ne diyebilirim ki haklısın. Yokluğunda da severim seni.
    Sana söz sevdiğim seni sensizlikte bile seveceğim..
    Bir dakika önce yürüdüğüm yollarda senin ayak izinde karşılaşma ihtimalinde sevdim seni.
    Unutmadan sana bir teşekkür borçluyum bana ' aşkı ve sevdayı ' öğretip
    yamalı kalbime bir yudum sevgini verdiğin için.

    Unutma ben sevgiyi hiçbir zaman haketmedim.
    Ne kadar bu cümlemi sevmesen de evet hiçbir zaman bir yudum sevgiyi haketmedim.
    Ellerim yine ayrılıkların cicekleri topluyor oysa o cicekler senin saclarında olmalıydı.
    Neyse sevdiğim şimdi kapat üzerime yalnızlığını.
    Kilit vur ağlayan sesime. Sessizliğinde nasıl yaşarım onu da bilmiyorum
    Lakin bilmeni istediğim şu sen gittin diye sevda elbisesini duvarıma asıyorum
    ßir gün geldiğinde yeniden sana ve sevdana giyebilmek için.
    İşte bu gece yalnızlığının koynuna girip yokluğunun avuçlarında gözlerimi sana kapatıyorum
    bir gün geri döndüğünde ' işte geldim helalim, sadece sana geldim ' deyip
    yüreğimi yüreğinle öperek uyandırman için..

    Yokluğuna akacak zaman.
    Takvimler yokluğunu anlatacak, aynalar sessiz isyanlarımı..
    Şehrimin gölgelerine güneş doğacak, karakış bile bahara gülümseyecek..
    Oysa ben sensizlikte yavaş yavaş eriyeceğim.
    Tıpkı güneşin avuçlarında eriyen bir kar tanesi gibi. Usulca ve derinden..
    Sakın üzülme sözlerim sitem taşıyor diye. .
    Üşüyen dudaklarımı sarmayacak, gözlerinle gecelerimi aydınlatmayacaksın.
    Şimdi gidiyorum.
    Lakin bir gün titrek sesimi ve utangaç yüreğimi görmek istersen
    bu şehrin yalnızlık sokaklarında gezinen eskicilere sor.
    Küflü bedenimle , yamalı kalbimle seni bekliyor olacağım.
    Herşeye inat yanımda tek dayanağım sana oLan sevgimle seni yaşıyor olacağım..

    Haydi tüm ışıkları söndürüp ayrılığını giydir üzerime.
    Şimdi son kez seni yazdım satırlara.
    Dışarıda kararmış hava, ben yalnızlığa yürürken sen imkansızlığın içinde seni arayacağım....
    Seni bana hatırlatan bu şehri,
    senin bir dakika önce geçme ihtimalindeki yollarda senin ayak izlerini arayacağım.
    Saatler geceyi yarıladığında eski anılarımı hatırlayıp gözyaşları içinde sesinin sıcaklığında
    ' aşkın ' imkansızlığına ağlayacağım.

    Herşeye inat seni sensizlikte bile seviyorum NURUM....
    Şimdi dudaklarima kilit vurup son cümlemi sana hediye ediyorum
    kendi doğum günümde tek armağanı olarak..

    ' Ben sana mecburum sen imkansızlığa....'

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

İlhan Kılıç