Hey İstanbul!
Başımda kavak yelleri esiyordu,
İndiğimde Haydarpaşa Garı'na
Yere düşmüştü gökyüzü,
Işıl ışıldı yıldızların...
Deniz ıslatıyordu tarihin yapraklarını
Şaşkınlıktan rüzgar gülüne dönmüştüm
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
'Hiç olmazsa,
Selam söyle gözlerime...'
Aradan geçmiş bir sene neredeyse, senin şiirini okudum tekrar yavaşca.
Sonra kendi yazdıklarımı, bilmiyorum Yunus, burnumun ucu sızladı.
sevgilerimle, yine
aynur özbek uluç
İstanbuldan Güneyliye gönül dolusu selamlar...
Sizi ve şiirinizi tebrik eder başarılar diler saygı ve hürmetlerimi sunarım...Mehmet Karlı
İstanbulu bizdeğil,istanbul bizi aldı.
O dağların soylusu küheylan yolda kaldı.
Beton duvarda hapis, yayalam yürekte kaldı,
değil biz istanbulu istanbul bizi aldı.
Akrabalar el olmuş gözlenen yol yel olmuş.
İstanbul bizi aldı insanlık yolda kaldı.
Cenneti soldurmuşlar betonla doldurmuşlar.
İstanbul mahzendeki küflü tabloda kaldı.
İnsanların içi boş kim içlerini çaldı?
Fatihin sevgilisi sanattan geri kaldı.
Beyinleri çıkarıb samanla doldupmuşlar.
Yüreklerden sevdayı manukyanlarmı çaldı.
Bizi bizden calanlar ruhumuzuda caldı.
Boğazın hatırası truvalarda kaldı.
Çağlara ufuk açan çağ gerisinde kaldı.
İstanbul truvada bizede varoş kaldı.
Mehteranın haşmeti imdi gölgede kaldı.
Fatihe fatihayı bethhovndan devlet çaldı.
Şaiirin yüreğinde gerçek istanbul kaldı.
Yinede umutvarız yeni güne az kaldı.
Eşek meydanda kişner,atlara fayton kaldı.
Bizede gemileri gökten yürütmek kaldı.
Çağların anahtarı miras dedemden kaldı.
Pusatımı kuşandım bir tek besmelem kaldı.
Necati Gedikoğlu..
O kadar çok şair sevgılisi olan bir şehir
Nasıl olmasın yosma.
begendim.
Doymadım yosmam!
Doymadım tepelerine!
Açgözlü de!
Doyumsuz de!
Ne dersen de!
Kaş altından bir göz at!
tebrikler....
Hiç olmazsa selam söyle gözlerime
Benim gönlüm de şenlensin…
Doymadım yosmam!
Doymadım tepelerine!
Açgözlü de!
Doyumsuz de!
Ne dersen de!
Kaş altından bir göz at!
tebrikler....
Hiç olmazsa selam söyle gözlerime
Benim gönlüm de şenlensin…
Bir şehre sevdalanmak söz konusu şehir istanbul olunca anlaşılır bir şeydir..Sevdalıları koyun koyuna, barış barışa geçinir giderler bu yosmanın..Kadınıyla erkeğiyle sevdalıyız yani bu şehre..içine değen değmeyen.. uzaktan seven . yakınına düşen..
Bir ayakkabı boyacısı çocuk gülümser, çocuk yaşta elindeki boya sandığına inat.. Bir dilenci ölür -ilçeye mal olmuş- oturur ağlarız bu şehirde..Bir bankanın matiğinde üstüste kıvrılmış çocuklar görürüz. içimiz acır..Bir adım ötede bir başka çocuk takılır ayaklarımıza; bir mendil olsun satmaya, bir sakıza ikna etmeye çalışır bizi. iteleniriz hayatta.
Ama bir deniz ışıldar. bir balıkçı motoru -livarında balıklar- döner evinden karaya. Işıldar içimiz; senin gözünün düştüğü boğazın suları gibi... Bir ışık yanıp söner..sevdalı sokaklara dalar gider gönlümüz..
Bunları yazdırdı bana şiirin Yunus..
Sevgilerle istanbul'dan ..
:)
aynur özbek uluç
Tesekkurler bu guzel Istanbul yolculugu icin..
Hey İstanbul!
Dönüşünü kimsenin sevmediği yolculukların kenti ............
bir istanbul yoluydum uzun yıllar önce,
döndüğümde küf tutmuştu bakışlarım.. kirlenmiştik istanbul'da ..
kirlenmiştik..
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta