Hey İstanbul. Şiiri - Sedat Kocabey

Sedat Kocabey
2217

ŞİİR


24

TAKİPÇİ

Hey İstanbul.

Hey İstanbul sana sesleniyorum;
Bütün öfkemi,nefretimi ve her şeye rağmen sende yaşarken sana olan
hasretimi duyurmak için avazım çıktığı ve nefesimin son damlasına kadar haykırmama gerek olmadığını biliyorum.
Çünkü;
Sen yanımdasın ve buradasın ve çünkü sen İstanbulsun
Kaç kişiyi yetim kaç kişiyi öksüz bıraktın bu keşmekeşliğin içinde.
Kimini ağlattın,geceler boyu senin için bırakıp da geldiklerine,
Kimini goncada soldurdun ilk baharı göstermeden bir meyhane köşesinde
kaybettiği ve geri gelmez iffetine.
Kimini de bir lokma ekmeğe muhtaç edip dilendirdin sokaklarının köşelerinde.
Sen ne aç gözlüsün,sen ne doymazsın.
Sen ne belalı sen ne hoyratsın İstanbul;
Ne senden vazgeçiliyor ne sen vazgeçiyorsun,toprağına her ayak basanı görkeminle büyülüyor,
Herkesi kendine hayran bırakıyorsun, ta ki gözlerini açıp kendine gelinceye dek.
Sana kim dur diyecek,kim bu şuursuz gidişine engel olup,
günden güne girdaba dönen karanlık sokakların aydınlatacak.
Böyle mi olmalıydı yarınlarımın İstanbul'u
Böyle erken mi solmalıydı, henüz yeni,açmışken umutlarımın tomurcukları.
Geceleri düşlerimi süsleyen ve gözümde büyüttüğüm hayallerime sığmayan İstanbul böyle mi
bulmalıydım seni, böyle mi karşılamalıydın?
Oysa ben nasılda güvenmiştim,nasılda umudumun baş köşesine oturtmuştum seni
Öyle bir yıktın ki en büyük depremlerden bile büyük içimdeki yıkımın enkazı.Aylarca,yıllarca uğraşsalar
tek taşını bile kaldıramazlar üzerimden.İşte öyle bir yıktınki hani öylesi.
Artık ne ezan sesleri duyulur olmuş minarelerinden,nede çekiç sesleri doklardan.Çocuklar bile terk etmiş
parklarını,salıncakların bomboş.Birkaç ağaç kalmış gölgesinde serinleyebileceğim,
Güneşi, ayı, hatta yıldızları bile zor görür olmuşum duman kaplamış göğünde.
Oysaki; kaçşair,kaç ozan seni göklere çıkardı da,sen göklerde kalmayı beceremedin,
kendi girdabında boğulur oldun.Bilselerdi uğruna satırlarında nakış nakış işledikleri İstanbullarının
böylesine değişeceğini,adından başka hiçbir şeyi taşıyamayacağını bilselerdi tek bir satır tek bir cümle
yazarlar mıydı senin için.
Binlerce şehit,binlerce gazi kanlarının tek damlasını akıtır mıydı sanıyorsun böylesi bir İstanbul için.
Hey İstanbul sana sesleniyorum sana;
Artık o masallar şehri,taşı toprağı altın değilsin,o umudun anahtarı hayallerin gerçeğe dönüştüğü
şehirde değilsin.İçinde kalleşliği ve onursuzluğu barındıran her türlü ihanete yataklık eden hainlerin
şehrisin.Dön de bir bak ardına neler kaybettin o ulu görkeminden.
Keşke gelip de seni hiç böyle görmeseydim,böylesine şahit olmasaydım kaybolmuşluğuna.Hiç olmazsa;
Her zaman gecelerimi süsleyen ve umudumun şehri olarak kalırdın tertemiz hayallerimin, hiç olmazsa sana ait bir yer olurdu yüreğimde geleceğe taşıyacağım anılarımda.
Bir zamanlar İstanbul vardı diye başlamazdım aklımda kalanları anlatırken.Bir zamanlar bir İstanbul varmış diye başlardım ve o İstanbul hep aynı İstanbul olurdu anlatacağım.hep aynı İstanbul...

Sedat Kocabey
Kayıt Tarihi : 20.1.2011 20:51:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Sedat Kocabey