Geçen yılbaşıydı, hava biraz ayaz,
Kapımızı çaldığında içeri girivermişti yaz.
Gittiğin yer olurdu cümbüş-ü saz,
Bu yıl kapıları gözlettin Niyazi Efe!
Sen yoksun ya, ben de yoktum bu sene,
Kapı çalmış, seninkiler gelmişler yine.
Sevdiğin türküler dinlenmiş, tatlılar yenmiş de,
Eski tadı vermemiş be Niyazi Efe!
Gelseydin Zeyno’yla oynamaya kalkardın,
Berat’la Kemal’i güreşe tutardın.
Omzunda Betüş haneyi turlardın,
Dur durak bilmezdin be Niyazi Efe!
Sahi nasıl yetişirdin herkese?
Ne yer ne içerdin, neydi enerjin öyle!
Reçeteni, sırrını da söylemedin bize,
Ansızın gitmek yakışmadı Niyazi Efe!
İsmin iki kuşak zihinlere kazındı,
Ahlakın torunlara mirasin kaldı.
Temenniler dualara sarıp sarmalandı,
Rüyalarımızı boş bırakma emi Niyazi Efe!
Kusur örterdin, örtülsün kusurların,
Cömerttin, melekler izzet-i ikrama dolansin.
Bal arısı gibiydin tatlı ve çalışkan,
Rabb’im eylesin sana cenneti mekan.
Kayıt Tarihi : 1.1.2018 19:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ani bir şekilde aramızdan ayrılan; Bal arısı gibi tatlı mı tatlı, çalışkan mı çalışkan, herkesin yardımına koşan, iyilik timsali Bodrum Yalıçiftlik’li Niyazi amcamıza itafen...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!